Babam okula gitmeden okumayı öğrenmemle pek şişinir eve gelen arkadaşlarına caka satmak için beni sokaktan çağırır, elime gazeteyi tutuştururdu: 'Oku kızım, görsün...... amcan'....
O zaman eve Milliyet gazetesi gelirdi. Oyunumun yarıda kesilmesine kızar, yine de babama hayır diyemezdim.
Ne okuduğumu anlamadan okurdum: Pe-ya-mi - sa-fa...
Okuduklarımdan Peyami Safa denen kişinin Aziz Nesin denen bşr başka kişiden pek haz etmediğini sezinlerdim.
Orta Okulda "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" ile Aziz Nesin'in "Nutuk Makinesi" kitaplarını okuyuncaya kadar birbirine sür-git sataşan bu iki kişininTürk dilinin iki büyük yazarı olduğunu bilmedim...