"Onun dünyanın uzayda askıda bulunan bir taş olduğu, altında da üstünde olduğu gibi aynı göğün bulunduğunu kavramış olması, çok üst düzeyde bir kavramsal sıçramaydı. Bu düşünceye sahip olabilmek için her şeyin görüldüğü ve algılandığı gibi olmayabileceğini düşünebilecek bir temel bakış açısına gerek vardı. Yirminci yüzyılın büyük bilim felsefecisi Karl Popper, Anaksimandros'un bu fikrine "Bütün düşünce tarihinin en yürekli, en devrimci ve en olağanüstü fikirlerinden biridir" demiştir."