Gönderi

Varoluşun Gayesi 2
Yaratıcı, kemal sıfatlara sahip olduğu için hikmeti ve rahmeti, mezkur hakikatlerin açıklamasını dürüstlük, güvenilirlik ve takvada zirveye ulaşmış seçkin kulları aracılığıyla yapmasını gerektirmektedir. Allah Teâlâ ilmi ile onları seçer. Nitekim ayette de geçtiği üzere "Allah, peygamberliği kime vereceğini çok iyi bilir." Yine sıfatlarının bir gerekliliği olarak peygamberlerin mesajının hakikat oluşuna dair de deliller ortaya koymuştur. Son ilahi mesaj Ademoğluna, yaratıcının kemálini ve celălini tarif etmekte, Ademoğlunun hür iradesinin ona kendi iradeleriyle kulluk etmeleri için bir nevi imtihan mahalli olduğunu anlatmaktadır. Böylece itaatkâr olanlara en büyük sevap, isyankar olanlara ise en şiddetli ceza ile karşılık verecektir. Nitekim ayetlerinde şöyle buyurmaktadır: "Mutlak hükümranlık elinde olan Allah aşkındır ve her şeye gücü yeter. Hanginizin amel bakımından daha iyi olduğunu deneyerek göstermek için ölümü ve hayatı yaratan odur. O Azizdir, çok bağışlayıcıdır." "Arşı su üzerindeyken hanginizin daha güzel ameller işleyeceğini denemek için gökleri ve yeri altı günde yaratan odur." "O baştan yaratır, sonra da tekrar yaratır ki iman edip dünya ve ahiret için yararlı işler yapanları adaletle ödullendirsin. İnkâr yolunu tutmaları sebebiyle münkirlerin nasibi kaynar bir içecek ve acı veren bir azaptır." Allah Teâlâ kitabındaki birçok ayette, kullarına hiçbir surette ihtiyacı olmadığını, hidayete erip itaat edenin kendi yarına bir iş yaparak ahiret için kazanç elde ettiğini, dalalete düşüp yaratıcıyla bağını koparanın da kaybederek vebal altına girdiğini açıklamıştır. Bunun yanı sıra varoluşlarının ardında hayır, şer hak, batıl bilgisine ulaşmak gibi önemli bir amaç yattıgını kullarına hatırlatmıştır. Bu amaca binaen insanların ikiye ayrılacağını, akabinde ise mahlukatın en hayırlısı ile en şerlisını ortaya çıkaracak bir çatışma doğacağını söylemiştir. İşte burada, mahlukatın en hayırlısının kendi özgür iradesiyle boyun eğdiği Allah'ın kemålinin en önemli alameti ortaya çıkmaktadır. "Biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık. Eğer bir eğlence edinmek isteseydik onu kendi katimızdan edinirdik, bunu asla yapmayız." "Sizi boş yere yarattığımızı ve artık huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız? Gerçek hâkim Allah, yüceler yücesidir. Ondan başka ilah yoktur. O, kerim arşın sahibidir." "İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır!" İmam Şafii bu ayet hakkında şöyle demiştir: "Başıboş bırakılmak, hiç bir şeyle emredilmemiş ve nehyedilmemiş olmak anlamındadır" Allah Teala diğer bir ayetinde son derece açık şekilde şöyle buyuruyor: "İnsanları ve cinleri ancak bana kulluk etsinler diye yarattım." "Rabbin dileseydi insanları elbette tek bir ümmet yapardı. Fakat onlar hep ihtilaf içinde olacaklardır, Rabbinin esirgedikleri müstesna; zaten o insanları buna uygun yaratmıştır." O halde varoluşun gayesi; Marifetullah, Hür iradeyle Allah'a yakınlaşmak, İyi işler yapanlara en güzel nimetle karşılık vermek, Mahlukatın en üstünlerini ortaya çıkarıp en alçaklarını cezalandırma adına hak ve batılı bir imtihan olarak var etmek, Allah Teala'nın ilim, yaratma, hikmet, kudret, izzet ve rahmet gibi sıfatlarının tezahürünü sağlamaktır. Esasın da bunun için kimseye ihtiyacı yoktur. Bahsi geçenler varoluşun sebeb-i hikmetine dair bizim ulaştığımız birtakım hususlardır. Allah'ın hikmetini kimse kuşatamaz. O yaptığı işlerden sorguya çekilemez. Hikmetini tamamıyla bilen odur. Biz ancak beyan ettiği şeyler üzerinden onu anlamaya çalışırız. O bize, bizim anlama çabamıza ve ibadetimize muhtaç değildir.
··
355 görüntüleme
Kalbivera okurunun profil resmi
O halde varoluşun gayesi; Marifetullah, Hür iradeyle Allah'a yakınlaşmak, İyi işler yapanlara en güzel nimetle karşılık vermek, Mahlukatın en üstünlerini ortaya çıkarıp en alçaklarını cezalandırma adına hak ve batılı bir imtihan olarak var etmek, Allah Teala'nın ilim, yaratma, hikmet, kudret, izzet ve rahmet gibi sıfatlarının tezahürünü sağlamaktır. Esasın da bunun için kimseye ihtiyacı yoktur.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.