Dindar ile dinci farklı kimselerdir. Dindar, metafizik alana dair dini akidelere inanan ve inandığı akidenin dünya görüşüyle amel eden kimsedir. Dinci ise dinin dünya görüşünü pazarlamak için metafizik alana dair akidelerini dayatan kimsedir.
Siyaset ilkini boğarken ikincisini refaha eriştirir. Çünkü ikincisiyle aynı niyetten beslenir ve aynı amaca ulaşmayı hedefler. Bu kolektif amaç, menfaattir. Yani dinci, menfaatperesttir. Bu yüzden siyasal dincilik, evvela dinin ve dolayısıyla dindarın düşmanıdır.
Diğer yandan din de her şeyden evvel dinciliğe savaş açmıştır. Bu yüzden dindarın da her şeyden evvel dinsizlik ile değil, dincilik ile mücadele etmesi gerekir. Zira tekamül yatay bir istikamette değil, dikey bir istikamette yol almatır...