Geç bu şöhret âleminden cana bak
Canın üzre seyr eden cânâna bak
Arif ol gönlüne gir bir kâmilin
Gizli cana hükm eden sultâna bak
"Fakrî fahrî" demedi mi enbiyâ
"Fakrî zillî" söyleyen merdâna bak
Âdem olmak ister isen der biyâ
Sureti koy sîret-i inşâna bak
Burc-ı akrebden halâs et ahteri
Cân ilinde duhter-i hâkâna bak
Olmak istersen hakîkat serveri
Cân u dilden Hazret-i Kur'ân'a bak
Pîr-i Sâmî Hazretine var yürü
Andadır cân derdine dermana bak
Kapısında hadimi ol sıdk ile
Gözle dâim sendeki noksana bak
Kâsib ol Salih gibi olma kesel
Ol müeddeb hizmet-i şâhâne bak
Cân = Can, ruh, gönül.
Cânân = Sevgili, gönül verilmiş, maşuka.
Arif = İlmi ileamilolan, bilen.
Kâmil = Kemale ulaşan, olgunlaşıp yetişmiş olan.
Fakrî fahrî = "Fakirliğimle iftihar ederim' Hadisi ki her şeyin
Allah'ın malı ve yarattığı olduğunu idraktir (Fenâflah).
Taleri zil = "Fakirlik zelilliktir, torluktur" hadisi ki fakirlik küfre
yakındır hadisi vardır.
Merdân = Mertler, yiğitler.
Der biya = Dergâha gel
SIret-i inşân = İnsanın içi, derûnu, iç âlemi, maneviyyat
Burc-ı akreb = Akrep burcu.
Halâs = Kurtulma, emin olma
Ahter = Yıldız, yıldızım, yıldız bahtm gibi şeyler.
Duhter-i hâkân = Padişah kızı, (bulunmaz, ulaşılmaz madde) Aşk.
Server = Başkan, büyük.
Cân u dil = Can ve gönül.
Hadim = Hizmetçi, hizmet eden.
Sıdk = Doğruluk, gerçeklik, halisiyyet
Kâsib = Kazançlı, çalışıp kazanan.
Kesel = Tembel.
Müeddeb = Edepli.
Hizmeti şâhân = Şahların hizmeti.