Gönderi

Demokles'in Kılıcı hakkında:
"Nazım Hikmet in sanatta kendine özgü başarılarına ve parlak yaratıcı bireyselliğine rağmen, dramyazarlığının, Vladimir Mayakovskinin dramyazarlığı ile türdeş bir yanı olduğu kuşku götürmez. Bu türdesliğin kökleri, aynı zamanda birer dramyazarı politik savaşçı ve kitle adamı olan bu iki şairin yaratıcılık ürünlerinin devrimci karakterin de ve aynı zamanda büyük genellemelere ulaşma, hayatı bütün ceşitli yönleriyle yansıtma ve çeşitli olgularda çağımızın devinim güçlerini keşfetme çabalarındadır. Bu devrimci karakter ve çabalardır ki, onların yaratıcılık ürünlerini geniş sosyal tipizasyona ulaşılanı buyük çapta eser düzeyine çıkarmaktadır. Dramyazarlığında Vladimir Mayakovski'nin de, Nazım Hikmet'in de, keskin ve parlak ifade bi çimleri aradıklarını görürüz. Her ikisinin de, sanatı ve düşünceyi "köstekliyen inkarı olanaksız" sahne kuralları karşısında hiç bir irkilme göstermediklerine tanık oluruz. Mayakovski gibi, Nazım Hikmet de, dramyazarlığında yenilikçi devrimcidir. Birçok piyesinde alışılmışı daima aşan ana fikir, bunu yansıtmak üzere oyunu kurma tarzı ve cesur yaratıcı çözümleri bu nu göstermektedir. Ve son oyunlarından biri olan Demokles'in kılıcı bu dediklerimizin parlak bir örneğidir. Nazım Hikmet'in en önemli eserlerinden biri olan bu piyesi, Sovyetler Birliğinde büyük bir başariyle oynanmaktadır. Bu piyeste, çağımızın en önemli problemlerinden birinin çözümü aranmakta, bir ölüm - kalım sorunu bütün kamuoyunu, bütün insanlığı ilgilendiren konulmaktadır."
Evrensel Dostluk Yayınları - Demokles'in Kılıcını Sahneleyen Rejisörün Notları - 1960 - Tsvetana Stoyanova
·
344 görüntüleme
Ûs okurunun profil resmi
İsa dan 400 yıl önce yaşamış Sirakuza hâkimi Diyonisyüs'ün nedimi olan Damokles işi - gücü efendisini hoş sözlerle eğlendirmek olduğu için, bir keresinde onun insanlar arasında en bahtiyar kişi olduğu söylermiş. Diyonisyús de bu görünüşte debdebeli hayatın ne kadar geçici, korkulu ve kaygılı bir şey olduğunu Damokles'e anlatmak ister. Bir gün bir ziyafette Damokles'in kendi yerine oturtur. Hizmetçilere, kendisine nasıl hizmet ediyorlarsa, Damokles'e de aynı biçimde itibar göstermelerini tembih eder. Bundan pek hoşnut olan nedim, büyük bir keyifle kendinden geçtiği bir sırada başını yukarı şöyle bir kaldırdığında, tepesinin üstünde, ağzı keskin ve sivri bir kılıcın at kiliyle asılı olduğunu birden görür ve aklı başından giderek elindeki şarap bardağını düşürür. Boylece diktatör bir hüküldarın mutluluğunun nemene mutluluk olduğu kendisine anlatılmış olur. Zamanla da "Demokles'in kılıcı" sözü, bir insanın sırasında ne büyük tehlikelerle karşı karşıya olduğunu belirtme anlamında deyimleşir.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.