"Nazım Hikmet in sanatta kendine özgü başarılarına ve parlak yaratıcı bireyselliğine rağmen, dramyazarlığının, Vladimir Mayakovskinin dramyazarlığı ile türdeş bir yanı olduğu kuşku götürmez. Bu türdesliğin kökleri, aynı zamanda birer dramyazarı politik savaşçı ve kitle adamı olan bu iki şairin yaratıcılık ürünlerinin devrimci karakterin de ve aynı zamanda büyük genellemelere ulaşma, hayatı bütün ceşitli yönleriyle yansıtma ve çeşitli olgularda çağımızın devinim güçlerini keşfetme çabalarındadır. Bu devrimci karakter ve çabalardır ki, onların yaratıcılık ürünlerini geniş sosyal tipizasyona ulaşılanı buyük çapta eser düzeyine çıkarmaktadır. Dramyazarlığında Vladimir Mayakovski'nin de, Nazım Hikmet'in de, keskin ve parlak ifade bi çimleri aradıklarını görürüz. Her ikisinin de, sanatı ve düşünceyi "köstekliyen inkarı olanaksız" sahne kuralları karşısında hiç bir irkilme göstermediklerine tanık oluruz. Mayakovski gibi, Nazım Hikmet de, dramyazarlığında yenilikçi devrimcidir. Birçok piyesinde alışılmışı daima aşan ana fikir, bunu yansıtmak üzere oyunu kurma tarzı ve cesur yaratıcı çözümleri bu nu göstermektedir. Ve son oyunlarından biri olan Demokles'in kılıcı bu dediklerimizin parlak bir örneğidir. Nazım Hikmet'in en önemli eserlerinden biri olan bu piyesi, Sovyetler Birliğinde büyük bir başariyle oynanmaktadır. Bu piyeste, çağımızın en önemli problemlerinden birinin çözümü aranmakta, bir ölüm - kalım sorunu bütün kamuoyunu, bütün insanlığı ilgilendiren konulmaktadır."
Evrensel Dostluk Yayınları - Demokles'in Kılıcını Sahneleyen Rejisörün Notları - 1960 - Tsvetana Stoyanova