Gönderi

Düşünüyorum da Rabbimden istediğim şeyleri Rabbim anında kabul etseydi belki de istediklerim yüzünden çok mahcup olacağım hallere düşerdim. Rabbim hikmetli ve rahmetli olduğu için ettiğimiz duaları bizim için en güzel şekile çevirip öyle cevap veriyor dualarımıza. Çünkü bizi bizden daha ziyade düşünen bir Rabbimiz var. Bana öyle geliyor ki istemeyi bile bilmiyoruz. İstemeyi bilmek için de önce kendimizi bilmek zorundayız. Kendini bilmedikten sonra ne istediğinin ve ne olduğunun hiç bir önemi yoktur. Evet istemeyi bilmek. Peki soralım kendimize istemeyi biliyor muyuz? Hani anlatılır ya, Sultan Mahmut Üsküdar sırtlarında dolaşmaya çıkmıştır. Kalabalığın arasından bir çocuğu çağırır, kesesinden çıkardığı bir altını uzatır. Çocuk almak istemez. Padişah sebebini sorar. Çocuk der ki: Ailem bu altını nereden bulduğumu sorarlar, hırsızlık yaptığımı zannederek döverler beni. Şaşırır padişah: Evladım, benim verdiğimi söylersin sen de. O hiç olmaz sultanım Padişahın verdi mi bir tek altın vermeyeceğini onlar da bilirler. İstemeyi bildiği için KESENİN tamamını almıştır çocuk. Dedik ya istemeyi bilmek önemli, ama istemeyi bilmek zor iş. Peki istemeyi bilmekle her şey bitiyor mu? Elbette Hayır. Her şey tamam, bütün şartlar hazır olsa bile sihirli bir kelime vardır: NASİP. Çünkü Rabbim nasip etmeyince hiç kimsenin nasip etmeye gücü yetmez. Demiş ya Şair HAYAT ALT YAZILI DEĞIL, ALIN YAZILI BIR FİLMDIR. Evet İstemeyi bilmek başlı başına bir sanat. Bu kadar günahlar içinde yüzerken hangi yüzle isteyeceğiz diye insanın aklına bazen vesveseler geliyor. Bu doğru ama onun kapısından başka bir kapı yok ki ona müracaat edelim. Ne olursa olsun, hangi durumda olursak olalım yeter ki içimizdeki cevheri paslandırmayalım; çünkü KALP denilen o cevher paslandı mı bizim için umut da yoktur huzur da yoktur mutluluk da yoktur. YETER Ki PASLANMASIN SOL GÖĞSÜMÜZÜN ALTINDAKI CEVAHiR." Son olarak da şunu ekleyip bitireyim "EGER VERMEK İSTEMESEYDİ İSTEMEK (duygusunu) VERMEZDİ.
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.