Kitapta hastalanan ve hastalığı ölüme giden İvan İlyiç’ in bu süreçte yaşadıkları fiziksel ve ruhsal durumlar anlatılıyor. Ölüme yaklaştıkça hayatı ve ölümü neden bunların başına geldiğini sorguluyor. Hayatın bir aldatmaca olduğunu bize hatırlatıyor. Çünkü biz bunu sık sık unutuyoruz. Hayatın akışına kendimizi kaptırıyoruz ve hiç ölmeyecekmiş gibi kişisel hırslarımız kıskançlıklarımız egolarımızla yaşıyoruz. Kendimizi kandırmaya devam ediyoruz sadece. Bayramlarda genellikle mezarlık ziyareti yapılır. İşte o zamanlarda (mezarlık şehre uzakta ve çok sessiz bir yerde) ben de İvan İlyiç gibi o sessizliğin ortasında yaşamı ve ölümü düşünürüm. Kafama taktığım sorunların, fevri kızgınlıklarımın, çıkışında ağladığım sınavın, bir gün hiçbir şey ifade etmeyeceğini ölüp gideceğimi düşünürüm. O zaman öbür dünyayı düşünürüm. Öbür dünya İçin daha çok şey yapmam gerektiğini hatırlarım. Daha çok sarılırım Allah’a. Bu bana çok iyi gelir. Bu yüzden mezar ziyaretlerinin çok önemli olduğunu düşünürüm. Daha sık gitmeliyiz(m). Okuyacaklara tavsiye ederim. Tamamen gerçek hayattan bir kitap. Kim hayatında en az bir kere sorgulamamıştır ki hayatı ve ölümü. Bunu hatırlatacak ve sorgulatacak bir kitap keyifli okumalar.

İvan İlyiç’in ÖlümüLev Tolstoy · Yabancı Yayınları · 202145,8bin okunma

·

78 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Zehra