Avcı-toplayıcı toplumda gerçekten varolduğu öne sürülen erkekler ile kadınlar arasındaki büyük toplumsal eşitlik, muhtemelen geç Cilalı Taş döneminde açıklanamayan nedenlerle
bozuldu. Gerçekleşmeleri birçok yüz yılı alan tarım ve hayvancılıktaki aşamalı değişimler, belki de Akdeniz toplumlarından kadınların erkeklerle toplumsal, siyasi ve yasal bakımdan eşit
olmadıkları tarihsel dönemin ayırt edici özelliği olan eşitsizlik durumuna doğru kayışa katkıda bulundu. Çiftçiler yaklaşık
MÖ 4000'den sonra tarımın en eski döneminde ekilemeyen tarlaları ekime hazırlamak için hayvanların çektiği sabanları kullanmaya başladılar. Toprağı sabanla işleme sopalarla ve çapalarla kazmaktan daha fazla fiziksel güç gerektirdiğinden bu yeni teknolojiyi anlaşıldığı kadanyla büyük bir olasılıkla
erkekler kullandı. Büyükbaş hayvanların sütleri, koyunların yünleri için beslenmeye başlanmasıyla birlikte yaygınlaşan daha büyük sürülerle ilgilenme işini de erkekler üstlendi. Sürekli yeni otlaklar bulunması gerektiği için büyük sürülerin köyden uzakta otlatılması yoluna gidildi. Erkekler, tıpkı avcı toplayıcı nüfuslarda olduğu gibi, bebeklere bakma sorumluluğundan muaf oldukları için sürülerle ilgilenmek üzere evden uzaklaşabildiler. Kadınlar ise aksine, artan tarımsal faaliyetler sonucunda daha çok işgücü ve emekçiye duyulan ihtiyaç nedeniyle daha fazla çocuk dünyaya getirmek zorunda kaldılar ve bu da onları yerleşim merkezine bağımlı hale getirdi. Kadınların yoğun emek gerektiren yeni görevleri, yani büyük hayvan sürülerinin ikincil ürünlerini işleme sorumluluğunu da onların omuzlarına yıktı. Sözgelimi, kadınlar artık peynir ve yoğurt yapmak için sütü işliyor ve yün eğirerek ve dokuyarak kumaş üretiyorlardı. Bu yeni emek uzmanlaşmasında erkeklerin görevlerine daha büyük saygınlık atfedilmiş ve bu nedenle de uzmanlaşmanın toplumsal cinsiyetler arasındaki eşitsizliğin büyümesine katkıda bulunmuş olması muhtemel görünüyor. Nitekim Yunan kültürünün temel bir bileşeni haline gelen bu
toplumsal ayrımlaşma biçimi, görünüşe bakılırsa geç Cilalı Taş döneminde insan hayatında gerçekleşen temel değişimlerin olumsallığı olarak ortaya çıktı.
Sayfa 37Kitabı okudu
·
208 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.