Babamın Bağlaması ‘nda Yusuf’un hikayesiyle devam ediyor.
25 yıl aradan sonra bir gün ansızın çıkıp gelen baba ile oğulun sessiz hesaplaşmasını, nehir gibi akan bir üslupla, soluksuz okuyacağınız her sayfada sizi kendisine bağlıyor.
~~Ben her şeyi düşünmekten uyuyamıyordum, o hiçbir şeyi unutamadığı için…~~
Mektupları duygusal anlamda çok içselleştirdiğimden midir bilmem? Ancak;
Yusuf ile Aylın’ın yarım kalan hikayesi, yazılıp bir türlü gönderilemeyen mektuplar boğazınızda bir düğüm bırakıyor.
~~Gelemediğim tüm yıllar, bir rüyayı gerçek kılamadığım için beni affet…~~
~~Gözün kaderi görmek, kalbin kaderi yanmaktır evladım…~~
….
Kitap, inanılmaz bir duygu harmanı yarattı bende. Boğazımda bir taş; ne yutabildim ne ağzımdan çıkarabildim. Söylenmemiş sözler, yaşanmayan günler, yarım kalmış aşklar, unutulmayan hatıralar acı bir ağıt gibi yüreğimi dağladı. Son sayfalara doğru Sami ve kul Yakup ile gözyaşlarımız birbirine karıştı.
Son olarak da filmi dair;
Film bana Kars’ı gösterdi. Halbuki
Kemal Varol beni elimden tutup Diyarbakır’dan Kars’a götürdü. Keyifli okumalar