(...)
bağışlayın, ama bazı hayvanları anlayabiliyorum, yuvalarını toprak altında
yapan hayvanları, uçan veya en
küçük ses veya görüntü karşısında kaçıp saklanan
hayvanları.
öyle mi? ben kedi ve
köpek severim.
ben de bir hayvanım belki de, insan
bedenine hapsolmuş bir hayvan.
evet, fil gibi
içiyorsun.
her neyse, bu küstahlığımı
bağışlayın.
baksana ahbap, ne ayaksın
sen?
ayak mı?
yani, ne yaparsın , nasıl
geçinirsin?
hiç, yaşadığım an içinde
varım.
hasta orospu çocuğunun tekisin
bana kalırsa.
tesekkur ederim.
içkisini bitirip
çıktı.
ben bir içki daha
söyledim.
barın öbür ucundaki bebekle
göz göze geldik.
her şeye rağmen iyi bir gece
olabilirdi
belki.
(...)