Geliş(e)meyen İnsan Pierre Boule’un kaleminden çıkmış, İthaki Bilimkurgu Klasikleri’nin üçüncü kitabı Maymunlar Gezegeni; bu dizinin belki de en akıcı, en sarsıcı klasiklerinden. Okurken kendi kendinize sordurtan ve aslında düşünme yetimizin de ruh bahşedilmiş olmasının da pek kıymetini bilmediğimizi hatırlatan zamanının ötesinde bir eser. Ben de elimden geldiğince yorumlamak istiyorum. Kitabın içeriğine geçmeden önce belirtmemde fayda var, Kutlukhan Kutlu’nun önsözü kitaba ayrı bir lezzet katmış. Daha başlangıçta algılarınızı açarak giriyorsunuz hikayeye. Benim gibi önsöz okumayı sevmeyenler varsa sunum kısmını özenle okumanızı tavsiye ediyorum. Gelelim Boule’un bize armağan ettiği distopik kurgumuz Maymunlar Gezegenine. Hikayeye dahil oluşumuz, Jinn ve Phyllis adlı uzay gezgini bir çiftin, seyrüsefer halindeyken cam şişe içine yerleştirilmiş bir mektubu bulmalarıyla gerçekleşiyor. Mektup, Profesöf Antelle ve fizikçi Arthur Levain ile birlikte Betelgeuse yıldız sistemine bir keşif yolculuğuna çıkan Ulysse Melrou’nun ve gelecekteki “insanlığın” hikayesidir. Bu noktadan sonra olayları başkahramanımız Melrou’nun ağzından dinleriz. Ekip, Dünya’dan ayrıldıktan tam iki yıl sonra Betelgeuse yıldız sistemine varır. Atmosferik açıdan Dünya’ya çok benzeyen ve Latincede “kız kardeş” anlamına gelen Soror adını verdikleri gezegene iniş yaparlar. Başlarda her şey normaldir fakat gezegenin sakinleri ile karşılaştırkları zaman gezegene ve üzerindeki “uygarlığa” dair tüm düşünceleri allak bullak olur. Binlerci yılın avcısı artık avdır ve avcıların kimliği de Melrou’yu şoka uğratır. Bu aşamadan sonra kitap son sayfasına kadar vites küçültmeden devam eder ve son kısımlar kitabın tüm sarsıcılığını tek başına üstlenmeye yetecek şekilde okuyucuyu bekler. Daha fazlasının sürprizbozan olacağını düşündüğümden içeriğe daha fazla değinmek istemiyorum, kitabın ismi ve kapak görseli bile birçok şeyi anlatıyor zaten. Ama yazara dair söylemek istediğim naçizane birkaç şey var. Pierre Boule iki şeyi çok iyi yapıyor bu kitapta, birincisi kitap bir bilim kurgu eseri olsa da teknik detaylarla okuyucuyu sıkmamayı başarmış. Uzay gemisinde yolculuk ederken tüm işi “gelişmiş robotlara” yüklemiş, böylece siz okurken olaya çok daha rahat kanalize olabiliyorsunuz. İkinci ve bence daha önemli olarak okurken “ben olsam ne yapardım?” dedirtmeyi, birçok zaman düşünmeden yerine getirdiğimiz “konuşma” eyleminin ne kadar değerli olduğunu düşündürmeyi, “acaba sonsuza kadar gelişecek miyiz?” diye sordurmayı başarıyor. Tüm bunları yaparken 205 sayfanın da su gibi akıp gitmesi cabası. Site üzerinde verilen puanı da, ayıracağınız vakti de fazlasıyla hak ediyor.

Maymunlar GezegeniPierre Boulle · İthaki Yayınları · 20185,3bin okunma

·

97 görüntüleme

Doğavekitap

@Dogavekitapankara ·

7ay

👏👏👏 Keyif alarak okudum kitabı, sonu ayrı şaşırttı. Çok beğendim çok 👌👍 Ayrıca 68 yılında çekilmiş filmler dahil hepsini izledim. #kitapseverlertakipleşiyor #dogavekitap #dogavekitapankara Yorumum için 👇👇👇 dogavekitap.wordpress.com/2023/10/16/maym...

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İsmet Burak Karahan