Yansıma
Tüm dünya değişirken kalbin ve zihnin derinliklerinde açılan; kimsenin girmeye cesaret edemediği o kuytu köşede hiçbir şey değişmezken yaşamak mümkün mü? Dönüşümün salt kendinde, yalnızlığında ve hatta kesif umarsızlığında olduğunu bilen bir kadının, aklın sınırlarını zorlayan mücadelesi, aslında tüm dünyanın seyrine de yepyeni bir yorum getiriyor. Kendini anlatmanın en doğal yollarından biri olan yazmayı seçen kadın, geleceğin herhangi bir açığından içeri girerek tüm hayatları da kendisiyle birlikte değiştireceğini hiç bilmiyor.
YORUMUM;
Kesinlikle çok farklı bir kitaptı. Neye uğradığımı şaşırdım diyebilirim. Sade ve yalın bir anlatım ve nasıl bittiğini anlayacağınız kadar sürükleyici bir kitap. Türünün ne olduğuna okurken karar verebilmiş değilim.
Kısa hayat hikayelerinden bir kesit gibi. Belli bir yaşam öyküsü yok. Her hikayede farklı karakterler var görünenin fazlası olan doğrular var.
Aydınlığın arasındaki karanlığın görüntüsünü andıran hayatlara konuk oluyoruz.
Girişte otobüste tanıştığı bir adam ile yola çıkan genç kızın döngüsünden bahsediyor. Bu kısır döngüye sürekli bakış açısı değişiyor. Her seferinde farklı bir sonuç çıkıyor ortaya.
Kitabın manevi bir boyutu da vardı esasen. Her davranışın bir getirisi olduğu vurgulanıyor bu kısa hikayelerde. Ve en çok sevdiğim ve şaşırdığım kısım ise ihtiyarın pencereden dışarı bakarken denk geldiği komşularının aceleci ve şüpheli davranışlarına denk gelmesiydi.
Bu şüpheler neler doğurdu? Olayların iç yüzünde nasıl sonuçlar gizliydi? Bunun gibi bir sürü soru. Ve cevapları yansıma'da.
