İzmir'den Bursa'ya yeni, güncel baskısı olduğu için benim okuduğum gibi eksik baskı olarak eklenmesi daha doğru...
Kitapla tanışma hikayeme gelince kitabı ilk kez
Mustafa Armağan 'ın bir tweet'in de görmüştüm. Tweet'te şöyle yazıyordu. "Bu kitap 1922 yılında Osmanlı Türkçesi ile ilk kez basıldı, sonra Yunanla dostluk uğruna Latin harfleri ile ilk kez cumhuriyetin ilanından 51 yıl sonra 1974 yılında bu
İzmir'den Bursa'ya şeklinde basılmıştır." Yazıyordu. O günden sonra bu kitabı okumak hep içimdeydi çoğu sahafı gezdim, kitap elinde olan sahaflar da yüksek bir meblağ istedikleri için alamamıştım. Kitabın ilk baskısının 100. Yılına denk gelecek şekilde Pozitif yayınlarının kitabı tekrar bastığını görünce hemen aldım. İşin açıkçası
Rauf R. Denktaş ın övdüğü, bu kitabı yabancı dillere çevirip İngilizler ve Fransızlara okutalım dediği
Yunan Mezalimi kitabını okuduktan sonra bu kitabın çok ama çok yavan kaldığını söyleyebilirim. Hakeza bu kitabın yazarları yazdıkları önsöz de şöyle yazmışlar. "Bu kitap eski kinleri diriltmek için değil, hakikatleri anlatmak ve haklıya hakkını vermek için ve hakikatleri, yaşananları milletimize anlatmak için yazılmıştır diye yazmışlar. Kitap
Yakup Kadri Karaosmanoğlu 'nun İzmir'den Bursa'ya kadar Yunan Mezalimi'nin olduğu yerlerde yaptıkları tahkikat sonucunda gördükleri manzaraları ve dinledikleri olayları, hikayeleri yazmalarından ve kitabın sonunda
Asım Us 'un oluşturduğu Yunanlıların suçluluğu anlatan rapordan oluşuyor. Yapılan zulümleri bir nebze olsun anlamak için, okurken göz dolduran eser ama dediğim gibi
