Gönderi

160 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Başkalarının Tanrısı, anlatması zor bir kitap benim için. Mine Söğüt okumak biraz sarsıyor, zorluyor. Dili yalın, bir oturuşta bitirilebilir bir kitap ama sonrası, sonrası düşündürüyor. Biraz gerçekçi, biraz fantastik diyebileceğimiz bir roman. Sokaklarda yaşayan beş karakter, sevgilisi onu satmasın diye dizlerinden itibaren bacaklarını kesen Efsun Abla, geçmişini, kim olduğunu hatırlamayan Adnan Abi, sokaklarda bedeninden para kazanan Hülya, bir sabah hayatını, eşini, çocuğunu, işi terk edip sokaklarda yaşamaya başlayan ve Efsun Ablaya aşık olan şair Musa ve çöpte buldukları Matruşka bebek… Musa biraz Uysallar dizisinde orta yaş bunalımına giren evini terk etmek isteyen ama edemeyen gece sokaklara çıkan Oktay karakterini anımsatıyor biraz. Birbirinden tamamen farklı beş karakterin sokaktaki yaşam savaşını okuyoruz, aslında her gün gördüğümüz ama kendi ‘çok önemli’ hayatımızdan kafamızı kaldıramadığımız için fark edemediğimiz gerçek hayatın içinde olan insanlar. Okurken belki karakterler çok abartılmış gibi düşünebilirsiniz, ama böyle insanlar var, evet var ve biz görmüyoruz çünkü görmek istemiyoruz. Sarsılmak isterseniz, yüzünüze bir tokat yemiş gibi olmak isterseniz okuyun derim. ‘’Kimin kim olduğuna önem veren dünyanın kimseye önem vermemesi üzerine düşünmeye başladığımız anda her şeyin altüst olacağını bildiğimizden olsa gerek, hiçbirimiz gerçekten kim olduğumuzun peşine düşmüyoruz. Sadece hayalî bir tanrının kulu olduğunu sanmak yetiyor insana.’’   "Ne doğumumuz ne ölümümüz ne de doğumla ölüm arasında can çekişerek sürdürdüğümüz hayatlar bize ait. Başkalarının isteklerinden doğuyor, başkalarının istediği gibi yaşıyor ve başkaları yüzünden ölüyoruz. Bizim sandığımız hayat bizim değil, bizim sandığımız beden bizim değil."   ‘’Hepimiz sistem dışına çıkarsak hayatta kalamayız sanıyoruz.’’  
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,315 okunma
·
66 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.