ABLA i. (türk. ağa-bala?) Genelev, randevuevi gibi yerlerde, yaşça daha büyük
olan, daha deneyimli fahişe, çaça. • Genelevde, randevuevinde, yönetici kadın,
ev sahibi, mama: (Kavgacı şişman
karıyı göstererek) ablam salıverirse gelirim!.. Sordum: -B u senin asıl ablan mı?
Yoksa... - Asıl ablam değil... Sonradan
ablam..." (Ahmed Rasim, Fuhş-i Atik).
“Salonda abla, Sevim, ben, bir de Ayten
kalmıştık. Cemal baktı baktı, ablaya: ‘Bu
yeni mi?' dedi." (Tarık Dursun K., Rıza
Bey Aile Evi), “...göz yaşartıcı öyküleri başlardı. Esirleşirlerdi. ‘A bla1 dedikleri
kadın patronlar, pasaportlarını ellerinden
alırdı bir kez." (Kayhan Sağlamer, Türk
Mafiası). • (Kadın eşcinselliğinde) Eş,
daha yaşlı olan eş. Sevişmede etkin olan
kız ya da kadın. Ayr. bk. MAMA, ÇAÇA,
ABLACI