Gönderi

"Bırak gülsünler, dedim içimden. Zamanı geldi." Kulenin ilk basamağına sıçrayıp tırmanmaya başladım. Tepeye vardığımda yumuşak ağaç ağırlığımın altında gıcırdarken esrimin yanına vardım. Çelikten kemikleri kaynak yapıp bükülmüş, plastik kolları ateşten kararmıştı. (...) Birisi,"Sessiz olun, millet," dedi. "Bakalım bu çocuk gerçekten ne kadar deliymiş." Hemen ardından esen kuvvetli rüzgar merdivenin basamakları arasında ıslık çalarak geçip beni kuleye yapıştırdı. Uzanarak makinenin çıkrığını serbest bıraktım ve dönmeye başlayışını seyrettim. Önce yavaş, ardından hızlı ve daha da hızlı döndü, ta ki kule baştan aşağı sallanmaya başlayıncaya kadar. Dizlerimin bağı çözüldü fakat kendimi bırakmadım. Sessizce dua ediyordum: Lütfen beni hayal kırıklığına uğratma. Ardından akım anahtarını ve kabloları tuttum, rlektriğin mucizesini bekledim. Ve nihayet geldi;avucumun içinde ufak bir kıvılcımdı, ardından şahane bir parıltıya dönüştü. Kalabalığın nutku tutulurken çocuklar daha iyi görebilmek için birbirlerini ittiler. Birisi, "Doğruymuş!"dedi. "Evet," dedi nir diğeri. "Çocuk başardı. Elektrik rüzgarı yaptı!"
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.