Gönderi

Adresine Ulaşamayan O Şiir
Öyle bir geldin ki, dindi fırtına Zamanıydı bir kuyuya bakmanın Sen benim kervanım, yolum, sabahım Zamanıydı bu kâbusu yıkmanın Unutmayı bekleyerek geceyi Kim derdi ki beni o mezarlıktan Çekip alacaksın; sonra ırmaklar Taşır yüreğime kardelenleri Neredeydin kalubeladan beri Öyle bir güldün ki, sustu karanlık Ufuklarda kalbin gözleri vardı Coşku dalga dalga gökleri sardı Öyle bir vurdu ki sahile ruhum Yolların, kuşların ve kanatların Şarkısı duyuldu dağda, bayırda Bir akşam yıkarak değirmenleri Öyle bir geldin ki can kalesinden Nefesi kesildi senin sesinden Mahrem bir rüyada koşan atların Öyle bir vardın ki topraklarıma Dalları tutuştu ısırganların Hasreti büyüdü sırlı anların Öyle bir durdun ki son kapısında Yıkılan evlerin, çöken hanların Bir saray gölgesi düştü ömrüme Beyazdan kırmızı güller devşirip Tarihin derdiyle uyandı hilal Bir sultan yürüdü seher vaktinde Unuttum nerdeyim; nedendir bu hâl
Sayfa 44 - 45. JİTKitabı okudu
·
117 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.