Gönderi

324 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
GELİP DE GİDEMEYENLER: Tribünlere edebiyat!
Geçen sene bitirdiğini ama edebiyat ile ülke ortamının zamanı olmadığı için yayınlamadığını ve üzerinde beş yıl çalıştığını öğrendiğimiz, son dönemde dizisiyle başlayan bir 2.Abdülhamid hayranlığının bu kitapla devam ettiğini duyumsadığımız yeni eserini okudum sonunda, Livaneli'nin. Bu yıl kültür ortamımızda neyin değiştiğini (!) sorgulatamasa da zamanlaması manidar bir tarihi kurgu roman! Tarihimizde yaşanan en derin istibdat döneminin sebebi, öldürülmekten çok korkan padişahın; papağanına kadar kurduğu casusluk ve jurnalciler ağıyla dağılmakta olan imparatorluğun ömrünü uzatma çabaları (33 sene!) anlatılır, Selanikten gelen Hareket Ordusunca derdest edilip yine Selanik'te bir köşke hapsedildiği dönem boyunca bu kitapta. Orada kendisi ve kalabalık ailesinin sağlığından sorumlu doktor Atıf Hüseyin'in anılarıdır temel kaynak, devrik padişahın itirafları içinde. Doğumunda taht için 9.sırada olduğundan beri öldürülmekten çok korkarak yetişmiş, Kaplanın Sırtında büyüyen (Güçsüz kaldığında şehzadeleri sırtından indirip yok eden imparatorluktur kaplan-Metafor) Abdülhamid, gün gelir delirdiği söylenen V.Murad'ın yerine Kanuni Esası'yi getirmesi şartıyla (1.Meşrutiyet) sonradan Yemen'e sürgüne gönderip öldürttüğü güçlü Mithat Paşa tarafından tahta oturtulur. Bir yıl içinde hem meclisi hem de Kanuni Esası'yi kaldıran, burun (burnu büyük olduğu için alay edilmesin diye), Murad (eski padişah), Reşad (kardeşi), dinamit, Yıldız (korkup kapandığı saray) gibi kelimeleri yasaklayan, isterik ve narsist biri ortaya çıkar, özgürlüklerin yok edildiği, herkesin birbirini jurnalledigi, milyonların acılar çektiği bir kara dönem. Hakkında #tevfikfikret ona yapılan başarısız suikastin ardından "Bir anlık hatırlama" şiirinde; 'Ey şanlı avcı, tuzağını beyhude kurmadın/ Attın fakat yazık ki, yazıklar ki, vurmadın' yazacak, ünlü #mehmetakif Kızıl Kafir- İblisin ruhu diyecek, bir dönem arasının iyi olduğu fakat sürgüne yolladığı vatan şairi #namıkkemal 'Gölgesinden bile korkup bağıran bir ödlek/ Otuz üç yıl bizi korkuttu Şeriat diyerek' dizelerini yazacaktır. Abdülhamid'in itirafları veya savunması için yazıldığı varsayılabilen eserde; Kürtlerden kurulan Hamidiye Alayları ile Ermeni isyanlarının bertaraf edilmesi, ölü Ermeni komitacıların sünnet edilerek müslüman gösterilip Avrupalıların nefretinin çekilmemesi gibi Ermenilere dokunuşlar ile bağımsızlığını kazanan Arnavutluk'ta kiliselerin yıllarca karşı çıktıkları yerel dil ile ilahi öğretilmesine başlamaları bağlamında kutsal kitabın Arapça okunmasına göndermeler de var. Ayrıca Abdülhamid'in bilinen çok iyi marangoz mesleği olduğu, kötü sonlardan hoşlanmadığı için özel sarayına kurdurup Avrupa'daki yeni oyunlarını oynattığı opera ve oyunların sonlarını değiştirttiği, Avrupa (aslında Harflerin ve saatlerin değiştirilmesini istediği) Alafranga müzik hayranı (ünlü Johan Straus ona özel Doğu Masalları bestesini yazmış) olduğu, ilk defa rakı fabrikaları, genelev kurulmasına izin verdiği, çarşafı yasaklamasına rağmen Ulema baskısıyla geri aldığı, Bergama'daki tarihi kalıntıları Almanlara ve Kıbrıs adasını neden İngilizlere hediye ettiği gibi bilgiler de. Ve protestanlığın kurucusu Luther'e Kanuni'nin para yardımı, sosyalist şehzade Abdülkadir, 3.Murad'ın 135 çocuğuyla hanedan rekortmeni olduğu, Avrupa'ya ilk seyahate giden Sultan Abdülaziz'in ulema baskısıyla fethetmediği gavur yerlere ayakkabısına özel bir bölüm eklenerek Osmanlı toprağı doldurulduğu gibi garip ama gerçek yan bilgileri de. Eserin temel sorgusu, İKTİDAR kavramıdır. Kulak ve burun kıkırdaklarını üfleyip kemirdiği için farelerden ve onlara benzettiği İngilizlerden korkan ve dindar mı Batılılaşma yanlısı mı belli olmayıp bir türlü gidemeyen (diplomatik!) 2.Abdülhamid; dağılır korkusuyla tarihimizde yaşattığı İstibdat dönemiyle pek çok aydının, canı yanan milyonların kabusu olmuş, kimilerine göre sonucuyla başarılı bir sultandı. Onu günümüzde bu kadar göze batıran ise; dedesi 2.Mahmud zamanında başlayan Tanzimat dönemini devam ettirmemesine olan kızgınlık ile gitmesine rağmen ondan sonra yaşanan hızlı çöküş sonucuyla hakkında yapılan spekülasyonlar idi. İşte bu ilgi çekici noktaya #aminmaalouf gibi tarihin gizli noktalarına pek meraklı besteci yazarımız #livaneli parmak basarak, bu tamamına yakın Didaktik, yer yer düşük tümceli, kurgusu basit eseri gereken temkinle yazmış, halk sözüyle tribünlere oynayarak! Türk edebiyatının kuşak bağı olarak nitelenen (!) yazarla nispeten edebiyat sanatı bağlamında tanışabilmek için, #huzursuzluk ve başyapıtı #serenad okumanız yeterli olacaktır, BENCE.
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkılap Yayınevi · 202210bin okunma
·
120 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.