Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

256 syf.
10/10 puan verdi
''İçimizde şeytan yok… İçimizde aciz var… Tembellik var… İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var… Hiçbir şey üzerinde düşünmeye, hatta bir parçacık durmaya alışmayan gevşek beyinlerimizle kullanmaya lüzum görmeyerek nihayet zamanla kaybettiğimiz biçare irademizle hayatta dümensiz bir sandal gibi dört tarafa savruluyor ve devrildiğimiz zaman kabahati meçhul kuvvetlerde, insan iradesinin üstündeki tesirlerde arıyoruz.'' (Syf 250) İnançsız, zeki ama zekasını kullanamayan, kararsız olan Ömer ile dürüst, temiz ve duygusal bir kız olan Macide’nin hayatlarının bir noktada kesişmesiyle başlayan hikaye;
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki Şeytan
'Birbirimize rastlamadan evvelki hayatımız sahiden birbirimizi aramaktan başka bir şey değilmiş… Ne aradığımızı bilmeden aramak… Şimdi içim rahat, aradığını bulan ve başka bir şey istemeyen biri gibi sükunet içindeyim… Dünyada bundan büyük bir saadet olur mu? Böyle en felaketli günümde beni en mesut eden insan olduğuma inandıran bu hislere fena, çirkin şeyler diyebilir miyim?'' (Syf 109) Günümüz evliliklerini yansıtan bir hikaye olduğunu düşünüyorum. Birbirini tanımadan yapılan, geçim kaygısı ile harmanlanan ve sonunda biten evlilikler… İlk 50 60 sayfasına kadar okurken sıkıldığım, bir aşk dramının içine düştüğüm kanısına vardım. Hatta bırakıp, ara verdim. Sonra büyük bir gayretle ha diyip başladım ve sonuç; böyle bir eseri okumuş olmanın mutluluğu ve bitmiş olmasının ağırlığı ile ne yazacağımı bilmeden geldim buralara... ''Bu yaşıma kadar en iyi zamanlarım tam manasıyla yalnız kalabildiğim günler olmuştu.!!'' (Syf 109) Bazen kendimize bile itiraf edemediğimiz iç hesaplaşmalarımızın derin yansımasıyla yüzleştireni ders niteliğinde bir kitap olduğunu düşünüyorum. Kitabı bitirdiğimde farkındalığımın arttığını söyleyebilirim. Oturup içimdeki şeytanı, etrafımızda görgülü, bilgili, samimi sandığım aslında hiç olan ve olmaması gereken insanları düşündüm, sorguladım… 'Etrafımız o kadar çirkefle dolu ki, temiz kalmak için bir tek çare kendi dünyamıza çekilmek ve muhitle, hiç olmazsa manen, alakamızı kesmektir.'' (Syf 147) Dönemin aydın geçinen bir çok karakteri üzerinden genişletilen, toplumun sözde okumuş, bilgili ama kendi içlerinde henüz kişiliklerini oturtamayan şahıslarla hayatımızın bir çok noktasına dokunmuş, kalınlığı orta halli olsa da okunup, bir kenara atılamayacak türden bir kitap. ''Birbiri arkasına okuduğu ve bir çoğunu elinden garip bir tiksinti ile attığı bir sürü roman ve hikaye kitapları kafasının içinde, iyiliği veya fenalığı hakkında bir hüküm veremediği, fakat başkalığını ve içinde bulunduğunun daha hakiki olduğunu sarahetle gördüğü bir hayatı canlandırıyorlardı.'' (Syf 27) Okurken sinirlendiğim bir çok yer oldu. Mesela Macide'nin kendisine yapılan haksızlıklara karşı susması ve iç hesaplaşmalarında bile kendine yalan söylemesi, taciz olayına sessiz kalması... ''İnsan böyle dertli zamanında dert ortağı arar, halbuki o kaçacak yer arıyor.'' (Syf 55) Yine Macide'nin Ömer'den ayrıldıktan sonra aynı şekilde Bedri'nin peşinden sürüklenmesi... ''Hayatta fevkalade hiçbir hadise yoktur. Her şey birbirinin aynıdır. İşte bu kadar…'' (Syf 23) Ömer karısı yanında iken başka kadınlarla ilgilenip, karısını hiçe sayması... 'içinde şeytan dediğin o şeyin en kıymetli tarafın olmadığını nereden biliyorsun?'' (Syf 51) Berdi'nin ablasının kendi maddi çıkarları için Macide'nin kapısına dayanıp, suçlamalarıyla bunaltıp, kaçması gibi... ''Görülüyor ki hamakat(ahmaklık) sade ahmaklara değil, akıllı olduklarını sananlara da hükmediyor.!'' (Syf 92)
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
; her karakter üzerinden ayrı bir mesajı, kitap bütününe yayarak başarılı bir şekilde vermeyi başarmış. Çok yönlü ve derin psikolojik tahlillerin yanı sıra, özellikle para, aşk, sanat, edebiyat, müzik, ahlak konularına da değinilmiştir. ''Bana dünyanın hakikaten suratına tükürülmeye bile değmez olduğunu ve bu dünyada suratına tükürülmeyecek bir tek, ama bir tek insan bile bulunmadığını sağlam bir şekilde ispat ettin.'' (Syf 184) Günlük hayatımızda etrafımızdaki insanları farklı isimlerle, farklı hikayelerle karşımıza çıkaran bir ders niteliğinde olması da beni biraz düşündürdü. İçimizdeki şeytan okurken sadece bir kitap okuduğunuzu düşünmeyin lütfen. Kitabın içinde saklanmış karakter zenginliği en çok hoşuma giden yönlerden biri oldu. İsmet Şerif'in Peyami Safa, Emin Kâmil'in Necip Fazıl Kısakürek ve Nihat'ın Nihal ATSIZ olduğunu görmek, bir okuyucu olarak beni sevindirdi aynı zamanda da üzdü. ''İnsanların en zayıf tarafları, sormadan, araştırmadan, düşünmeden, kafalarını patlatmadan inanmak hususundaki hayret verici temayülleridir.'' (Syf 200) ''Çalışmak ve üzülmekten ibaret sandığı hayatına küçük de olsa yeni bir mananın gelmesi ona kafi bir mükafattı.'' (Syf 168) ''Minimini kafalarımızı ukalaca kitaplar, birbirinden çürük bilgiler, neticesi olmayan hesaplar ve Allah kahretsin, karmakarışık menfaat düşünceleri dolduruyor.'' (Syf 93) Bu alıntılar kendimin farkına varmamı sağladı bir nebze de olsa… Sabah kalk işe git, akşam uyu. Bir boşlukta oku,izle,gez… Hep bir rutine bağlıyız. Her sabah aynı uyanıp, her gece aynı uyurken, hep bir gelecek telaşı içinde, anın tadını çıkaramadan günü rutin işlerle bitiriyoruz. ''Ömrümüzü kendimize zehir etmemek için ne mazideki hayatımıza ve kaçırdığımız fırsatlara ne de istikbalin olmayacak hülyalarına kulak asmayarak bugünümüze hapsolup yaşamalıyız.'' (Syf 73) ''Bugün de her gün gibi. Niçin uyandım?... Niçin bana kendimi unutturan uykum sürüp gitmedi?...'' (Syf 83) ''İnsan bir kere öğrenmeye başladı mı, artık peşini bırakmamalı. Araya azıcık soğukluk girdi mi bu ilim dedikleri namert, adamı ürkütür.'' (syf 72) Hayatımın geri kalan kısmında tekrar okuyacağım kitaplar listesine girdi. Eminim bir sonraki okuyuşumda başka detaylar keşfedeceğim. Beğendiğim alıntıların bir kısmını inceleme arasına sıkıştırdım. Geri kalanları ise yorumlar halinde bırakıyorum. Tek tek paylaşım yapmakla zaman kaybetmeden, sıraki kitabımı, yani;
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
'a ait olan
Ruh Adam
Ruh Adam
okumaya gidiyorum. İyi okumalar.
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019171bin okunma
··
1.909 görüntüleme
nefertiti okurunun profil resmi
''Demek hayat böyle iki adım ilerisi görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı? Yaşayışımıza ve etramıza şekil vermek arzusuyla dünyaya gelmekten ise hayatın ve muhitin verdiği şekli kolayca alacak kadar boş ve yumuşak olmak daha rahat, daha makul değil miydi?'' (Syf 41)
nefertiti okurunun profil resmi
''Hayat beni sıkıyor. Her şey beni sıkıyor. Hem de kusturacak kadar…'' (Syf 14)
nefertiti okurunun profil resmi
''Ölümü kendisine yardım edecek bir hadise olarak telakki etmenin pek dürüst bir şey olmadığını düşündü. Fakat içimizde, ''ahlak'' tarafımızda hiçbir şekilde münasebete geçmeyerek hadiseleri muhakeme eden, neticeler çıkaran ve tedbirler alan bir ''hesabi'' tarafımız vardı ve lafta değilse bile fiilde daima o galip çıkıyor ve onun dediği oluyordu.'' (Syf 22)
nefertiti okurunun profil resmi
''Sen dünyada ne kadar antikalık yapmak istersen hayat da önüne o kadar gündelik hadiseler çıkarıyor. Korkuyorum ki bu, ömrünün sonuna kadar böyle devam edecek ve sen dünyanın parmağını ağzında bırakacak bir iş beceremeden rahmeti rahmana kavuşacaksın.''(Syf 23)
nefertiti okurunun profil resmi
''Suiniyeti esas olarak kabul eden ve bir insanın dürüst, samimi ve namuslu olabileceğine ihtimal vermeyen bir kimseye karşı kendini müdafaa edebilmenin hazin imkansızlığı onun elini kolunu bağlamıştı.'' (Syf 36)
nefertiti okurunun profil resmi
''Aşık olmaktan, hakikaten ve deli gibi sevmekten korkuyordu.'' (Syf 40)
nefertiti okurunun profil resmi
''Yarabbi… İnsanı bu iç sıkıntısından kurtaracak bir şey yok mu?'' (Syf 45)
nefertiti okurunun profil resmi
''Hayatta hiçbir şey, uğrunda ölmek için istenmez. Her şey yaşamamız için olmalıdır. Hatta biraz ileri gideyim, kendi yaşamımız için… '' (Syf 45)
nefertiti okurunun profil resmi
''Sen kafanın içindeki yokluğa o kadar saplanmışsın ki, derhal uğrunda can feda edecek bir şey arayarak ikinci bir yokluğa dalmak istiyorsun.'' (Syf 45)
nefertiti okurunun profil resmi
''Yaşamak, herkesten daha iyi, herkesten daha üstün yaşamak, insanlara hakim olmak, kuvvetli, belki de biraz zalim olarak yaşamak...'' (Syf 45)
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.