Gönderi

Düş
Yeterince gerçek olmayınca kimseyi ilgilendirmemekten çekinirim. Ben fırlatılıp atılacak bir çaput, bir eklenti, bir hayalim. Korkular ve arzular arasında yaşıyorum; bana hayat veren ve beni öldüren korkular ve arzular. Bir çaput olduğumu söyledim zaten. Gölgede yaşıyorum; uzak ve anlaşılmaz unutkanlıklarda. Aniden beni aydınlığa çıkmaya mecbur ediyorlar; bu öyle kör bir aydınlık ki gerçekliğinden kısmen emin olabiliyorum. Fakat sonra yeniden kendileriyle meşgul olup beni unutuyorlar. Ben yeniden karanlıkta kayboluyorum, giderek belirsizleşen el kol hareketleriyle, hiçe, kısırlığa indirgeniyorum. Gece benim krallığım. Kendi kâbusu içinde çarmıha gerilmiş koca, benden uzak durmaya boşuna çabalıyor. Kimi zaman ise, rüya görerek, büzülüp kendini savunan ve sonunda bir yastık gibi yumuşak, uzun uzun teslim olan kadının arzusunu, taşkınlıkla ve beceriksizce, boş yere tatmin ediyorum. Eğreti bir hayat benimki. Şekilsiz bir evlat gibi beni doğurmuş ve birbirlerine hem nefret hem de sevgi duyan bu iki varlık arasında bölünmüşüm. Hem hoşum hem de korkunç, kuşkusuz. Çiftin huzurunu bozuyorum ya da en ateşli aşkla kızıştırıyorum bu huzuru. Kimi zaman ikisinin arasına kuruluyorum ve onların samimi kucaklaşması beni muhteşem bir şekilde kendime getiriyor. Adam benim varlığımın habercisi; kendini bir yana bırakıp beni beslemeye çabalıyor. Fakat sonunda, yenik, bitkin, hınç bileyen kadına sırtını dönüyor. Ben çırpınan kadının yanında kalıyorum ve yavaş yavaş rüyaya karışarak, olmayan kollarımla onu sarıyorum. Henüz doğduğumu, tohumumun su yüzüne çıkan uzun bir süreç içinde yavaş yavaş, kaygıyla atıldığını söyleyerek başlamalıydım. Benim fetüs halindeki varlığıma, bilinçsizce, sevgiyle kötü davranıyorlar. Düşünceleri arasında benim hayatım hakkında rahat rahat çalışıyorlar; beni şekillendirmekte ısrar eden beceriksiz eller, asla tatmin bulamayarak beni sürekli yapıp bozuyor. Fakat bir gün, tesadüfen bana kesin biçim verdiklerinde kaçıp, gerçeklikten titreyen kendi rüyamı göreceğim. Onlar da ayrılacak. Ben kadını terk edip adamı takip edeceğim. Alev alev parıldayan bir kılıcı sallayarak yatak odasının kapısını bekleyeceğim. Juan José Arreola, Confabulario total (1962)
Sayfa 199Kitabı okudu
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.