"İnsanı en çok yaralayan şey fiziksel acı değil, haksızlığın, mantıksızlığın verdiği ruhsal ıstıraptır." Selam... Size çok çok çok etkilendiğim İnsanın Anlam Arayışı kitabından bahsetmeye geldim. Kitabın ismine bakınca tamamen kişisel gelişim kitabı olduğunu düşünüp ertelemiştim. Ancak sizlerin bu kitabı ertelemeyip en kısa zamanda okumanızı tavsiye ederim. Zira öncelikle kendinizi, "benim hayatta olmamın sebebi ne, beni mutlu eden şey ne" şeklinde sorgulayacaksınız. İnsanın Anlam Arayışı kitabının dokuz günde yazıldığını biliyor muydunuz? Yazar bu kitabı 1946 yılında yazıyor ve kendisi ile ailesinin Nazi kamplarında başına gelenleri anlatıyor. Yazarın annesi ve erkek kardeşi gaz odalarına gönderilerek öldürülüyor. Babası zatüreden, karısı ise tifüsten ölüyor. Kendisi toplamda dört farklı nazi kampına gönderiliyor ve çeşit çeşit işkencelere maruz kalması üç sene sürüyor. Hani şu şartlar olmadan uyuyamam, bunlar olmadan dinlemem tarzında söylemlerimiz vardır ya işte onların hepsi bu kitapla hikaye oluyor. Öyle zor şartlarda yatıp öyle zor şartlarda yemek yiyorlar ki aklınız almaz. Tabi yedikleri yemeğe de yemek derseniz; tek besinleri kahve, ekmek ve bezelyeli çorba. Aslında çorbanın içindeki sayılı bezelyeyi söylemesem de olurdu sanki. Bu şartlarda yaşayıp üstüne hasta olmamaları gerekiyor çünkü çalışamayacak olanlar doğru gaz odalarına yani ölüme gönderiliyor. Tüm bunları okurken illaki etkilenirsiniz ama bunu yaşayan birinin yazdığını düşünmek bir on kat daha etkileyici oluyor. Viktor E. Frankl hem kendi yaşadıklarını hem de çevresindeki insanların psikolojisini anlattığı bu kitabı kamptan kurtulduktan sonra yazıyor. İnsanın Anlam Arayışı, kesinlikle herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm bir kitap oldu. Yine de yaşananların ağırlığı sebebiyle onsekiz yaş üstüne tavsiye ediyorum. Sevgiyle ve kitapla kalın... :))

İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202331 okunma

·

168 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Nur gazel