Jules Verne'in, Trakya zaferine benzeyen ilham perisinin Fransa'nın üzerinden hafif bir yel gibi geçmesi, Avrupa'nın üzerinde serin bir rüzgâr olarak esmesi ve uzak denizlerin, adaların ve kıtaların üzerinden fırtına olarak geçmesi ancak uzak gelecekte olacaktı. Ama ilham perisi bu yıllarda, Yeni Yıl gibi cesur ve zayıf, ellerini öne doğru uzatmış onu kanatlarında taşıyacak rüzgârı bekliyordu daha. Devrimlerin, ulusal ayaklanmaların, kurtuluş savaşlarının rüzgârı artık çıkmaya başlamıştı. Çin'de büyük köylü savaşı olgunlaşıyor; öfkeyle kabaran Hindistan, yabancıların zulmüne başkaldırmak için sadece küçük bir işaret bekliyor; köle tüccarlarının yağmaladığı Siyah Afrika, artık intikam alacağı zamanı bekliyordu... Ama genç Jules Verne'in ufku, bütün bu evreni içine almak ve onu kendi kitaplarında hayata geçirebilmek için henüz yeterince geniş değildi. Onun şöhret saati henüz gelmemişti.
Sayfa 93
·
141 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.