Gönderi

126 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bir Toplumun İnşası
Finlandiya'nın İsveç yönetimi altından çıkıp Rusya'ya katılmasından sonraki toplum inşasını anlatan kitap sadece bu çerçevede sınırlı kalınarak okunamaz. Bir çok toplumun bir çok sorununa Finlandiya örneği ile bakmak çok mümkündür. Eğitimden dine, tarımdan sanayileşmeye, sağlıktan aile yapısına kadar pek çok konu başlığı altında derin incelemeler ve tarihi olgular barındıran kitap bu anlamda her toplum için ders niteliği taşımaktadır. İşte sırf bu yüzden Atatürk bu kitabı herkesin okumasını önermiştir. Hangi başlık altında yazılanlara bakarsak bakalım bir kaç önemli nokta dikkat çekmektedir. Bunlardan ilki toplumsal bilinç yani "geist", ikincisi bilginin pratiğe dökülmesi yani "eylem" ve üçüncüsü ise kapitalist sistemin dışında çalışan bir "ruh"tur. Aslında hepsi birbirine bağlı 3 ana faktörün birleşimi sayesinde elde edilen başarıların somut örneğinin bize sunulmuş halidir Beyaz zambaklar ülkesinde. Toplumsal bilincin ne kadar önemli olduğunu Finlandiya örneği sayesinde çok rahat görebiliriz. Toplum ve ulus bilinci sayesinde komün olarak ayağa kalkan bu ülke kapitalist yaşamdan bireysellikten sıyrılarak bu başarıya haiz olmuştur. Şimdi bu zamanda bireyselliği bir taç gibi başımıza takmamızı salık veren Avrupa ülkelerinin neden toplumsal bilinçten bu kadar korktuklarını belki daha iyi anlarız. Sadece bilincin oluşturulması elbette ki hiç bir işe yaramayacaktır. Hasta ne yemesi gerektiğini bilir belki ama iştahsızdır, yiyemez. Yediği, yiyebildiği zaman iyileşmeye başlar. Bilmek hiç bir zaman bizi sonuca götürmez. Bilmek tek başına hiç bir işe yaramaz. Ayağa kalkmalı ve aksiyon almalıyız. Sayfalarca kitaplar yazıp bir kütüphanenin rafında çürümesini bekleyemeyiz. Bu adeta bir kötülüktür. Bilgiyi yaymalı, öğrendiğimizi öğretmeli ve bunların hepsini sistematik olarak hayata geçirmeliyiz. Başarı ayaklanıp bize gelmediği için bizim kalkıp ona gitmemiz lazım. Nitekim Atatürk de bunu yapmamış mıydı? Bunların hepsini yapabilmek için makina gibi işleyen bir akıl, sağlıklı dinç dinamik vücutlardan ziyade parlayan bir ruha ihtiyacımız vardır. İnanç insanım kalbine doğmadan önce konulan bir şeydir. Neye inanırsak inanalım inanç, fizikteki aktivasyon enerjisinin ruhtaki karşılığıdır. Sizi yerinizden kaldırıp bir şeyler öğrenmeye, yapmaya itecek tek şey inançlı ruhunuzdur. Hayat mücadelesinde sadece karnını doyurmak için çalışan, hayatta kalmak için yaşayan "halk" olduğu sürece bir toplumun ayağa kalkması asla mümkün değildir. Onu ayağa kaldıracak şey ise güçlü bir devlet ve halkın hizmetkârı olan entelijansiyadır. Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisindeki en temel ihtiyaçları karşılanmayan bir halk güçlü bir topluma dönüşmez. Ama bu sefil konumdaki halk bu güçsüzlüğüne rağmen içinden "kahramanlar", "liderler", "bilginler" çıkarabilir. Seçilmiş bu kişiler ise halkın hizmetkârı olmazlarsa şayet çöküş yaşanabilir. Binbir güçlükle çocuğunu okutup büyüten bir aile düşünün. O çocuk güçlenir ama dönüp ailesine bakmazsa aile sefillikten çöker. Ama çıktığı sefil ailesini elinden tutup kaldırırsa işte o zaman her türlü zenginliğe ulaşılır. Toplum da büyük bir ailedir. Karl Marx Finlandiya'nın yükseliş dinamiklerini görebilseydi sanırım nerede hata yaptığını çok iyi anlardı diye düşünüyorum.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022100,2bin okunma
·
78 görüntüleme
Doğavekitap okurunun profil resmi
👏👏👏 Bu güzel kitabı ben de okuyup yorumladım. #kitapseverlertakiplesiyor #dogavekitap #dogavekitapankara dogavekitap.wordpress.com/2022/12/07/beya...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.