Kurtuba da şarkılı danslı kahvehaneler vardı. Ziryab'ın yeni geliştirdiği bir müzik türü buralarda çoşkuyla icra edilmeye başlandı. Şarkıcı iyi bir vokal tekniğe sahip olmak, Mezopotamya'nın geleneksel ezgilerini ve çeşitli şiirleri ezbere bilmek zorundaydı.
Dinleyiciler parmaklarını masaya vuruyor, alkış tutuyor, ayaklarını sert şekilde yere vurup ritim tutuyordu. Şarkıcı da o anın getirdiği hisleri kendi ruhuna katıp bir anlamda kendi solosunu doğaçlama yaratıyordu. Bu müzik atak ve baskın özelliğinden dolayı Arapça " Kızgın Çifçi" anlamında Fellah Mengu adı verildi. Bu isim zamanla değişime uğurayarak Flamenko ismini alacaktır.