Anneme Mektuplar'ı, üniversite yıllarımda, fakülte kütüphanesinden alıp okumuştum. Yirmi üç yıl önceymiş. O zaman, okurken sıkıldığım hatırlıyorum. Bugünse çok beğendim.
Ancak bu kitabı "Cengiz Dağcı okurlarına" öneririm; ilk defa Dağcı okuyacak birineyse asla önermem!
Roman, on beş mektuptan müteşekkil. Haluk Topkayacı bir Kırım Türkü'dür. Sovyetler döneminde kolhozlaştırma ve baskılar başladığında Haluk öğretmenliğe başlar. Bir başka öğretmen Safiye Akimova ile aşk yaşarlar.
Mektuplar ise seksenli yıllarda, artık bir ihtiyar olan ve vatanından uzakta, İngiltere'de sürgün hayatı yaşayan Hâluk'un geriye dönüş mektup tekniğiyle oluşturduğu bir romana dönüşür. Arka fonda yine Kırım vardır.
Yıllar sonra tekrar okuduğum için mutluyum.