Çakırcalı Mehmet Efe'yi diğer efelerden ayıran en büyük özelliği; efelik onda baba mesleğidir. Çakırcalı Ahmet Efe'nin oğludur. Çocuk yaştayken babasının düze inmesi ile aile hayatı yaşıyorken, bir zamanlar çatıştığı, Hasan Çavuş bir dost olmuştu. Ahmet Efe'nin evine sık sık ziyaretlerde bulunurdu. Tabii bu ziyaretler aslında bir oyun. Bir gün yine ziyaretinde eşkiyaların yol kestiğini ve hal çaresine bakmak gerektiğini dile getirerek Ahmet Efe'yi köyünden biraz uzaklaştırıp,pusu kurar. Her şeyden habersiz Efe de başına su içerken kurşunu yer. Babasının başına gelen olayda Mehmet'in anası, sürekli yas içinde kalır. Yıllarca Mehmet'i intikam ateşi ile büyütür. Mehmet büyüyüp delikanlı olduğunda bir olaydan ötürü cezaevine düşer ama çok vukuatı olmadığı için salınıverilir. Çıkmadan önce de dedikodular alır başını gider. Mehmet'in çıkar çıkmaz Hasan Çavuş'u temizleyeceği değil Ödemi'i, tüm Ege'de konuşulmaya başlar. Mehmet mapustan çıkar çıkmaz da daha vukuatı olmadan dağa eşkiya çıkma durumunda kalır. Bu onun tercihi olmadan,babsından kalan miras olmuştur resmen. Çakırcalı Mehmet Efe yiğitliği ile nam salmış. Dağlardaki tüm eşkiyalardan,Osmanlı'daki tüm askerlerden daha iyi silah kullanması ile nam salmıştır. Çetesi üç gün gidilecek yolları bir günde bazen bir kaç saatte gezebiliyor,dağları avuçları gibi biliyorlardı. Kimse onların çıktığı zirvelere çıkamazdı. Halk da onları çok sever,sayardı. Zenginden alıp fakire dağıtırlardı. Çakırcalı öyle bir nam salmıştı ki İngiliz gazetelerine bile manşet olmuştu. En çok da o kadar kıyasıya çatışmalarda yer yarılır içine girer gibi her seferinde ortadan kaybolması, asla yakalanmama huyuydu. Bir çatışmada Eşkiyalığının on beşinci yılında vuruldu. Öldüğü anlaşılmasın diye de elbiseleri kızanları tarafından değiştirildi. Elleri ve kafası kesildi,derisi de yüzüldü. Karısının vücudundaki beninden tanıması üzerine öldüğü kesinleşti. Yıllardır arkasından koşan Osmanlı'da ibret olsun diye cesedini Ödemiş Meydanı'na astı. Çakırcalı zamanının gerçek kahramanıydı. Kimin başı sıkışsa,kiminbaşına bir olay gelse hemen yanına koşar ve medet umardı. Çok defa düze inmiş ve kendi şartlarını sunarak,kabul ettirerek halk arasında yaşamıştı ama her seferinde çıkmaya zorlanmış ve zorunda kalmıştı.

Çakırcalı EfeYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20125,2bin okunma

·

23 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Selim İnanç