siyah saçlarıyla bir kadın belirdi
devlet tiyatrolarının önünde
yürüdü hızlı adımlarla gamze vardı belinde
topuklu ayakkabısıyla ilerledi kaldırımlar ezildi
bu şehir böylesini belki de görmedi
yanından geçen herkes ona baktı o ise yere
büküldü dudakları bakışları bir çocuğa gebe
ankara'nın ortasında yağmurlu bir gecede
gözleri taş çıkartırdı nazım'ın piraye'sine
bir bakkalda durdu sigara ve çakmak istedi
bir an aklına geldi geçmişteki kötü günleri
sanatla ilgiliydi ama çizemedi o resimleri
hastaneler, sağlık bilimi, düğümledi onun elini
öyle bir savurdu saçlarını yoluna devam etti
kızılaydan yukarı doğru çıktı bahçeliye yöneldi
caddenin başında bir adam bekliyordu elinde çiçekle
dolgun dudakları kayboldu onun dudaklarının içinde