Gönderi

...Çocuklardan birinin adı aisrafil idi. Yaşça küçük, güleç bir çocuktu. Toyota'nın şoförüne dönerek "Ağabey! Hazır geri dönerken bizim de cenazemizi götürsene!" Dedi. Yemek ağzımızdayken hepimizi gülme krizi tuttu... Toyota yemekleri dağıta dağıta su bendinin sonuna kadar gidip bur "U" dönüşü yaptı. Tam dönecekti ki İsrafil'in olduğu yere bir havan topu düştü. İster istemez tabağımı fırlatıp hemen yere uzandım. Sonra hemen yerimden kalkıp toz duman arasında İsrafil'in olduğu yere doğru koştum. Bir şaranpel parçası şah damarına isabet etmiş, İsrafil'i oracıkta şehit etmişti. Yanındaki askerlerden birkaçı da kan revan içinde sere serpe yere uzanmıştı. İsrafil'in cenazesiyle birlikte yaralıları da aynı Toyota'ya bindirip geriye gönderdik. Sonra İsrafil'in az önce oturduğu yere çömeldim. Toprak, kanıyla ıslanmıştı. Yediğim yemek boğazıma düğümlendi. Tabağı bir kenara bırakıp sırtımı toprağa dayadım.
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.