Gönderi

Konuşmalar/Erasmus
Bana da Cicero’nun tüm felsefe kitaplarında ilahi bir nefes varmış gibi gelse de Eski Çağa ilişkin risalesini Eski Çağda yazdı. Bu bana kadim bir Yunan atasözünü hatırlatıyor, ölmekte olan kuğunun şarkısını. Bugün onu okuyordum, şu sözler beni hepsinden çok etkiledi, sanki kalbime işledi: “Tanrı bana hayatıma beşikten itibaren yeniden başlama fırsatı verse ve yaşadığım yılları bir daha yaşamama izin verecek olsa, bunu asla kabul etmem. Kendi yarışımı bitirmişken tekrar başlangıç noktasına da koşmam. Çünkü şunu düşünürüm: Bu hayatta zevkli olan ne var ki? Ya da şöyle sorayım: Acısız ne var ki? Bunlar olmasaydı şüphesiz doyum ve sorun da olmazdı hayatta. Geçmiş hayatım için, eğitimli insanlar da dahil çoğunun yaptığı gibi ağlayıp sızlamam, ayrıca yaşadığım için pişman da olmam, çünkü kıymetsiz bir hayat sürmediğimden eminim. Bu hayattan ayrılırken bir handan ayrılmış gibi olacağım, meskenimden ayrılmış gibi değil. Çünkü doğanın bize verdiği vücutlar konaklamak içindir, yerleşmek için değil. Bu ayaktakımından ve kirli yığından kurtulup ruhlar topluluğuna ve âlemine gittiğim gün ne muhteşem bir gün olacak!” Cato böyle demiş. Bir Hıristiyan bundan daha ilahi biçimde konuşabilir miydi? Keşke keşişlerimizin, kutsal bakireleriyle yaptıkları da dahil, tüm konuşmalar bu yaşlı paganın genç paganlarla yaptığı konuşmalar gibi olsa.
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.