Gönderi

166 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
İyi insanlar!
Hayatıma dokunan Viktor Frankl kitabına ilk olarak İkinci Dünya Savaşı sırasında toplama kamplarında yaşadıklarını kendi psikiyatrik öğretileri bağlamında okuyucuya sunuyor. Genel anlamda baktığımda o kadar zor şartların altında bile düşüncelerini ve duygularını diri tutmak için bir çaba vermiş. Bu ilk tutunmayı ise sevgiyle başarmış. Bu hakikati ise şu şekilde açıklamış: “Sevgi insanın ulaşabileceği en yüksek ve en büyük hedefti.” Beni en çok etkileyen kısım ise bu olmuştu. İşkencelere dayatmalara açlığa ve en önemlisi büyük bir psikolojik savaşa karşı, karısının imgesine tutunuyordu. Ve büyük ölçütte her şeye umut bağlayabilmesine neden olan en büyük fenomendi. Viktor’un elinden her şeyi almışlardı. Bir parça ekmek için verilen mücadele, hürriyetlerinin ellerinden alınması, soğuk, zor iş şartları. Tutsaklığın neticesinde mesleğine de sımsıkı bağlı olduğunu kampta bakmakta olduğu hastalarıyla mutsuz eden düşüncelerden sıyrılmıştı. İnsanın içsel değerine ilişkin bilinci daha derin, daha manevi şeylere bağlı olduğunu ve bunun tutsaklar tarafından sarılamaz olduğunu söylüyor. Peki ya özgür insanlardan kaçı bu bilince sahiptir? Toplumun belli düzeyde çoğunluğu sahip olduklarının değerini kaybetmeden farkına varmadığını görüyoruz. Bu yüzdendir ki tutsaklığı yaşamayanların bu hislere erişemeyeceğini yazarımız söylüyor. insanın kaderini ve barındırdığı, tüm ıstırabı kabul etme biçimi, kendi çarmıhını yüklenmesi ona en zorlu kosullarda bile yaşamına derin bir anlam katma olanağı, sunar. Cesur, onurlu ve bencillikten uzak duran biri olabilir. Kendini korumak için verdigi acı savaşta insan onurunu unutabilir ve bir hayvandan farksız bir hale gelebilir. Burada, insanin zor bir durumun sundugu ahlaki seviyeye erisme firsatini kullanması veya tepmesine yönelik secim söz konusudur ve bu da onun çektiği acılara deger olup olmadigini belirler. Kamptaki yoldaşlardan intihar edenlerin en büyük sebebi; umutlarını kaybetmiş olmalarıydı. •Her kim ki hala yaşıyordur o halde umutlanmak için sebebi vardır. •Beni öldürmeyen şey güçlendirir. İkinci tutunma olarak benliklerine sıkı sıkıya tutunup umudu yitirmemektir. Çünkü aslolana baktığımızda hayattaki anlam arayışlarımız sürekli devinim halindedir ve hiç kaybolmadığını görüyoruz. Ona yüklediğimiz istek ve arzularımıza göre değişir. Bunları tamamladığımızda ise istenen mutlak mutluluğa ulaştığımızı düşünüyorum. Yani trajedi karşısında ve insan potansiyelinin en iyi kullanımında her zaman şunlara olanak tanınır: (1) Istırabı bir insan kazanımına ve edinimine çevirme; (2) suçluluktan kendini iyiye dogru değistirme olanağı çıkarma ve (3) hayatın geçiciliğinden, sorumlu davranış için bir tesvik edinme. Ve bireyin anlam arayışının başarılı olması ona sadece mutluluk değil aynı zamanda ıstırapla başa çıkma gücüde verir. Kişisel bir trajediyi bir zafere dönüştürebilir. Yapılm hataların sonuçlarınıda yeniden başlayabilmek için fırsata çevirmek iyileşme süreci için çok önemli ve kritik bir basamaktır. Kitap hakkındaki notlarım bu şekildeydi. Tam ihtiyacım olan bir zamanda okuduğum için çok çok mutluyum. Umarım ihtiyacınız olduğu döneme denk gelen okuma serüveniniz olur. Her kitabın bir süreci olduğu kanaatindeyim. Şiddetle okumanızı tavsiye ediyorum. Sevgiyle, esen kalın.
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202336,1bin okunma
·
67 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.