Gönderi

152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Merhaba sevgili okur, Yazarın kalemini çok seviyorum. Çocukluğumdan hatıraları anımsamattığı için midir bilmiyorum ama ruhumda bir yerlere dokunmayı başarıyor her okuyuşumda. Bazen olur ya, hem herkes okusun bilsin istersin hem kendine saklamak istersin. İşte öyle bir şey… Yazarla önce “Kum Tefrikaları” ya da “Muhtelif Evhamlar Kitabı” ile tanışmanızı öneririm. Puanım: 9/10 Herkese keyifli okumalar olsun efenim… *Alıntılar* * … beni bana bırakmayan, köşeleri keskin bir yalnızlık. * Herkes bir yere koşuyordu ama kimse bir yere varmıyordu… *Bize düşen yaşamak, ta ki düşene kadar. * “Sana da şey gibi gelmiyor mu?”… “Hayatımızın en mutlu anını çoktan yaşamış olabilirmişiz gibi.” * “Ne çıkarsa önümüze hayatınız Tasaların altında Gizli bir sevinciniz var mı Siz ona bakınız.” Behçet Necatigil * Hayata karşı duruşum, denizanalarınınkiyle aynı. Dalgalarla birlikte dalgalanıyor, dokunmaya çalışanların canını yakıyor, sert darbeler karşısında da parçalara ayrılıyorum. * Doğrusu budur belki, bir çeşit körlüktür mutluluk, görememektir. * Ve bekle! Çünkü yeterince beklersen eğer, hayatla birlikte hepsi geçer. * Onu gündelik hayatın gri boyasına daldırıp çıkarmak, değersizleştirmek… Hayatındaki putları başka nasıl yıkabilirdi ki insan? * “Ben her fırtınaya bir kanat verdim, yollara düşemediğim bundandır şimdi.” Ahmet Erhan * Yıllar üstümüze bastı, herkes bir tarafa savruldu gitti… Bizim Şipşak’ın deyimiyle, tadı kalmadı, gazı kaçtı hayatın, mevsimimiz şaştı. Ben ta Kurtuluş’tan Beylikdüzü’ne degaj yedim hayattan. * Meğer ne zor işmiş yazmak, harflerin içi böylesine boşken; onları birbirine vurmak, ne manasız ve ne beyhude bir çabaymış. * Her gece yatarken, yarın, diyorum, yarın daha da kötü olacak, öyle zor ki yarını umutsuzluğa teslim etmek… * Yanmışlardı. Külleri ya da dumanları yoktu. * İncindiğimiz yerden koptuk aga. * Bazen hayat bu kadardı işte, kaşla gözün, gözle gözün, parantezle parantezin arasında, sadece ama sadece meraklısına özeldi. * “Yaşamım! Doğrusun yanlış olduğun kadar. Bir diken gibisin içimde.” Ahmet Oktay * Gerçeklik, kim ne derse desin, çoğu zaman kafada kurulan bir şeydi. * İnsanın kendi yenilgisini kabul etmesi bir halta yaramıyor. … Sanki susarsam ve yazarsam, hiç fark edilmem, dünya bana dokunmaz sandım. Olmadı. Olmazmış. Olmaz. … Şimdi bana kalmayan umudu anlat. * “Âlimler ne der hiç duymadın mı: Bütün istikbal mazide mevcuttur.” Truman Capote * İnkar etmek, kabul etmekten hep daha kolay olmuştur… Hem zaten, neticede hepimiz, nisyanla malul değil miyiz? Nisyan da bir nevi inkardır bana kalırsa. Unuturuz gider, sonra bir akşam unuttuğumuz bile unuturuz. * Zanlımca hayatının bir yerinde her insanın kendisinden vazgeçtiğini bir nokta var, benimki de böyle oldu; artık nerede başlayıp nerede bittiğimi dilemeden, şuursuzca yaşamaktan bıktım. * Sen hep bizimkisi elden düşme, yandan vuruk, çıkma bir mutluluk, diye süslü püslü laflar ediyordun ya hani; o bile değilmiş sanki güzel kardeşim, bizimkisi bizim gibilerle dolu koskoca bir boşlukmuş. En azından bana öyle geliyor. Hem zaten, ne ki hayat en nihayetinde, dön dolaş birkaç muhabbet, birkaç insan… Ben bıktım o insanlardan. En çok da kendimden. * Herkes bir şekilde, bir yerde, bir karenin içinde yok oluyor işte. Bir mezarın, dört duvarın ya da bir sayfanın içinde… * “Belki de sevilmek değil, anlaşılmak istiyordu insan.” George Orwell * “Görüntüleri arasında karanlık geceler, yitirilmiş sevincin düşünü kurdum. “Edgar Allan Poe
Mutedil Dalgalı
Mutedil DalgalıÖmür İklim Demir · Yapı Kredi Yayınları · 2022671 okunma
·
213 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.