İz bırakan İnsanböcek
Hiç düşündünüz mü, neden sümüksüz değil sümüklüböcek? Zaten sümüksüz olsa, kendisine bu isim verilmezdi. Ancak o zaman da, o isim kime verilecek gibi bir sorunla karşı karşıya kalınırdı. Allahtan sümüklü, sümüklüböcek. Üstelik bu canayakın böcek, sümüksüz olsa, ardında nasıl iz bırakabilirdi? Ne müthiş bir ifrazattır o hayvanınki, duvarda, ya da bir taşın üstünde, o sedef izi bırakabilmek için... Ben bırakamam örneğin... Bu açıdan bakılırsa, ki daha önce bakıldığını sanmıyorum, insanoğluna en yakın hayvan sümüklüböcek. İnsanoğlunun da asıl ve en önemli derdi, ardında iz bırakmak.
Nasıl ki, ishal olmuş bir sümüklüböcekle, kabız bir sümüklüböceğin izleri farklıdır, insanoğlu da kültürüne, düzeyine göre farklı izler bırakıyor.
Yazarlar kitaplarının, ressamlar tablolarının, heykeltraşlar heykellerinin, kendilerinden daha çok yaşayacağını biliyorlar. Sanatçı olmayanlar da kendilerinden sonra isimleri yaşasın, diye çırpmıyorlar. Şeyi şeyine denk olan, kendi adına okul yaptırıyor, kitaplık yaptırıyor, çeşme yaptırıyor, üstüne kendi adını yazdırıyor. Bunu ben yaptırdım, tamam mı, demek istiyor ele güne ve bizden sonra gelecek ellere ve günlere. İnsanböcek, iz bırakmaktan hoşlanıyor.
Kimisi, uygunsuz bir durumda, ki o durumun uygunlusu nasıl oluyor, bu da tarafımıza açıklanmış değil, yakaladığı karısının suratına jilet atarak iz bırakıyor, kimisi mersedes arabaların yanından geçerken, evinin anahtarıyla arabayı çizerek, kimisi sinemada koltuk derilerini çakı ile yırtarak, kimisi kenef duvarına adını kazıyarak iz bırakıyor. Karda yürüyüp iz bırakmayanını hiç görmedim.
Denizden çıkıp, ıslak kumda ayak izleri bırakır, sonra geri dönüp, işte bunlar benim ayak izlerim, diye bakar her insanböcek. Nitekim sümüklüböcek de, uzun çabalar sonucu beş altı santim ilerledikten sonra, şöyle bir dönüp arkasına bakar, hatta bir şeyler söyler, fakat insanböcek, sümüklüböceğin ne dediğini anlamaz.
Sayfa 159Kitabı okudu
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.