Gönderi

Mucize ve Hz. Muhammed'den İstenen Mucizeler
Mucize, bir peygamberin peygamberliğini ispat ve insanları ikna etmek için Allah'ın kudret ve yardımıyla bahşetmiş olduğu olağanüstülüklerdir; Hz. Musa'nın asasının yılana dönüşmesi, Hz. İsa'nın pek çok hastalığı gidermesi, beşikteyken konuşması gibi... Allah, elçilerini bu tür olağanüstülüklerle destekliyordu; zira insanların mitik bilinçleri, ancak tabiat kanunlarını yırtmak veya tersine çevirmek suretiyle, peygamberin evrenin sahibi ve yegâne mutasarrıfı olan Allah tarafından gönderildiğine ikna edilebiliyordu. Oysa son vahiyde mucize icaza dönüştürülmüştür; yani Kur'an'ın üslûbu, onun ilahiliğinin yegâne delili olarak ileri sürülmüştür. Ayrıca, Kur'an, mucize yerine tabiat kanunlarını ve bunların değişmezliğini, istikrarını, uluhiyetin delili olarak ileri sürmüştür: “O'nun varlığının göstergelerinden biri, dağ gibi gemilerin denizlerde yüzüp gitmesidir" (42 Şûrâ/32). 1. Hz. Peygamber'e Yöneltilen Mucize Talepleri Bazı toplumların nankörlüğü ve tekebbürü o kadar güçlüdür ki, en açık delil olan mucizeye bile inanmamışlardır. Kur'an, peygamberlerin hayatlarından buna örnekler vermektedir. Bu nedenle, son peygamber Hz. Muhammed'e yönelik mucize talepleri Kur'an tarafından reddedilmiştir. Mucize, akla hitap eden bir şeydir, yani aklı ikna eder. Halbuki birer ahlaksızlık türü olarak nankörlük, inad, istiğna ve tekebbür, aklı bastırarak işlevsiz kılar. Kur'an bu vasıftaki insanları mucize yoluyla ikna etmenin mümkün olmadığını söylemektedir.
Sayfa 542-543
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.