Gönderi

akşam hüznümün soluk aynası vurdukça yüreğime kanım oynaşır derinleşir acısı parmakuçlarımın kırmızı bir ölümü görmüş gibi kanarım. yoruldum değiştirmekten kanını yüreğimin hergün yeniden başlayan çığırtkan bir şarkıyı söylemekten hergün yeni bir şarkı bestelemekten ben hüznün ben gölgemin kiracısı yeni bir ev değiştirmekten hergün gövdemle büyüyen hüznümle kimselerden habersiz eskiyen yüreğimin dinlemiyorlar dinlemiyorlar şarkısını oy sustukça çoğalıyor tekliğim ah benim sıska yüreğim ah benim kimselere söz geçiremez yüreğim ah benim neyim kaldı elimde ah benim üreyemiyorum kendime böyle niye beni biraz yankı biraz karıncayken şimdi eski bir enosis düşlerim kendimi koparıyorum kendimden yetişemiyorum. tekliğim yorgun ve kanadı kırık kuştur hüznün yapraklarında gölgelendiği kim koparır dalından ağzı açık bir gülü kırmızı bir ölümü görmüş gibi kanarım yoruldum değiştirmekten kanını yüreğimin ne zaman bitecek bu hüzün.
Sığıntı Kuşu
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.