Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İskandinav edebiyatı..
Babası tarafindan terkedilen bir çocuğun içindeki yıllanmış yaralara dönüp bakıyoruz. Norveç ormanlarında bir kulübede yalnızlaşma, dönüp kendine sığınma ile ilgili düşünecek bolca zamanınız var. Çok uzun süre yalnız kalmışız ve artık bizi ötekilerden ayıran sınır bulanıklaşmış. Sınırı nerede geçiyoruz, konuşmakla konuşmamak arasındaki ayrım nerede siliniyor, içimizden yaptığımız konuşmaları başkalarıyla yaptığımız sohbetlere sızdırıyor muyuz, yoksa bizde mi kalıyorlar? Dedim ya, zaman bol, tüm sorular için. Zamanda geriye gidip gelerek anlatılan bir hikaye bu. Kitap bölümlere ayrılmış, ama zamanda geçişler yapmak için bölümlere ihtiyacı yok Petterson’un. Şimdiki zamanın eline bir cümle tutuşturup okurunu geçmişe ışınlıyor. Atmosferin bu kadar hızlı ve okur koltuğunda oturanı sarsmadan değişmesi büyük marifet. Şimdiki zamanla geçmiş zamanın aynı anda var olabildiği bir anlatı. Okuduğumuz, orta yaşı devirmiş bir adamken, biz bir çocuğun hikayesini de okumuş oluyoruz. Okuduğumuz bir büyüme hikayesiyken, aynı zamanda bir çöküş hikayesi de oluyor. Geçmişe gitmişken, Nazilerin Norveç işgali yıllarına, direniş hikayelerine de şöyle göz ucuyla bakıyoruz. Keşke biraz daha anlatılsaydı da kitabın devingenliği artsaydı dedirten sisli anılar bunlar, bir çocuğun anlamlandıramadığı kırpılmış görüntüler. Bir avuç insanın başından ve içinden geçenler, pek kalabalık. Bu kalabalığı hepsini sakince ağırlamak büyük iş. Yazar bunu, yani, sıkmayan bir durağanlık, yormayan bir devingenlik yaratmayı büyük ölçüde başarmış. Zengin doğa tasvirleri, sade, soğukkanlı ama derin insan anlatımı, bir çırpıda okunabilecek bu kitabı yavaş yavaş okuyun diye ricacı oluyor sanki. Kitabın serinletici atmosferinden çıkmak istemiyorsunuz. At Çalmaya gidiyoruz, çevrildiği tüm dillerde çok sevilmiş. New York Times gazetesinin her yıl yaptığı, ABD'de yayımlanan yılın en iyi edebiyat yapıtları listesinde, 2007 yılında ilk sırada yerini almış. Norveç Kitapçılar Ödülü'ne ve Norveç Edebiyat Eleştirmenleri Ödülü'ne değer görülmüş. Daha çok okunup çok sevileceğine eminim. Bununla birlikte, sıradanlığı okurunu sıkmadan başarabildiği kadar, bazen günlük yaşam ayrıntılarının içinde sıkışan da bir kitap. Bir yere varmayacağını bildiğiniz, “içeri girdim, sobayı yaktım, kahve koydum..” gibi, oturduğu masanın başından kalkamayan cümlelerin uzayıp gittiği, anlatımın sıkıştırdığı bölümler de oldukça fazla. Yani kitaba güzelliğini veren şeyle kusurlu olduğu yer aynı noktada buluşuyor sanki. Bir yandan yaşını başını almış, olgunlaşmış duygu ve düşüncelerle hemhal olurken, bir yandan “Canının ne zaman acıyacağına sen karar verirsin.” gibi nesnellikten kopuk, kişisel gelişimci tayfanın ağzından konuşan ergen laflar da fısıldıyor bu kitap. Velhasıl, gözümüzde büyütmeye değmez kusurlarıyla da güzel kitap. Severek okunur, pişman etmez. Keyifle okunsun..
At Çalmaya Gidiyoruz
At Çalmaya GidiyoruzPer Petterson · Metis Yayınevi · 20211,105 okunma
··
1.375 görüntüleme
Aziz Kağan Güneş okurunun profil resmi
Yeni bitirdim ve sonrasında kitaba dair yaptığınız güzel değerlendirme, okuduklarımı hızlıca gözden geçirip noktayı koymama vesile oldu.Emeğinize sağlık
Emel Keleş okurunun profil resmi
Teşekkür ederim 🙏
Leman Altıner okurunun profil resmi
Bir eseri dolu dolu anlamak, bunu satırlara dökmek konusunda öyle başarılısın ki Emel, incelemelerini okumak en az eseri okumak kadar keyifli 😍 sayende birçok eseri tanıma fırsatı buldum, emeğine, yüreğine sağlık 👏👏 lütfen hep yaz.. sevgilerimle... ❤💐
Emel Keleş okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim Leman. Yazılanı özenle okumak konusunda başarılı insanlar var etrafımda. Çok şanslı hissettiriyorlar. İyi ki varsın❤️
1 sonraki yanıtı göster
NB okurunun profil resmi
Leman Altıner
Leman Altıner
ne güzel düşündünüz . tüm kalbimle katılıyorum inceleme ile ilgili yorumunuza ...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.