Yağmurlu bir gündü. İnsanlar saçakların altına sığınmışlardı. Havanın kasvetinden ve insanların kalabalıklığından bunalan bir anne yağmurdan kaçmak için kızıyla taksiye binmişti. Buraya kadar her şey normal değil mi? Belki de normal değildir. Çünkü her görünen gerçek değildir; gerçek her zaman görünür değildir. "Yine nereye bağlayacaksın?" dediğinizi duyar gibiyim. Tabi ki taksinin içinde yaşananlara bağlayacağım. Her şey gayet olağan bir şekilde ilerler. Ta ki anne ve kıza içecek ikram edene kadar... Taksicinin içindeki ses kadınla kızının kurban edilmesi gerektiğini fısıldar. Haberlerde ise spiker polise gelen bir ihbar telefonundan söz eder. Verdiği habere göre günlerdir kayıp olan anne kızın cesedi Belgrad Ormanları'nda bulunmuştur. Artık tüm vahşet gözler önündedir. Cinayet mizansenini yazarın okuyucuya yansıtış şekli çok başarılıydı. Suçlunun beynindeki şiddet haritasının nasıl oluştuğunu çözme isteğim oldukça fazlaydı. Açıkçası ilk sayfalarda bu şekilde bir yükseliş olacağını tahmin etmemiştim. Bu durum beni heyecanlandırdı ve kitabın içine çekti. LÂKİN POLİSİYE BİR KİTAP OKUMUYORUZ. Evet, evet doğru duydunuz. Her şey bir cinayetle başlıyor ama daha sonra macera dolu bir bilimkurguya evriliyor. Herkesin bildiği üzere günümüzde teknoloji inanılmaz bir şekilde gelişiyor. Üretim ilişkilerinin, sosyal yapının hatta hayata dair tüm inançların tepeden tırnağa değiştiği bir çağın içerisindeyiz. Yeni bir yaradılışın yani yapay zekânın yükseldiği bir çağdan söz ediyorum. Bu çağda öncü olmayı çoğu kişi ister. Çünkü gelecek yıllarda insanların kaderinde yer alma hırsı insanın benliğini sarabilir. Peki insan bu hırsla beraber neler yapabilir? İşte kitabın sayfalarının arasında keşfettiğimiz "Asena" projesi ile beraber bu soruya da cevap buluyoruz. Süper bilgisayar projesi olduğunu söyleyebilirim. Zaten kitapta anlattığım şu kadarcık olaydan çok daha fazlası yer alıyor. Mahşerin köpekleri ete kemiğe bürünüp yeryüzüne inmişken âdeta "Mahşer Zamanı" yaklaşıyor da diyebiliriz. Fark ettiyseniz ana karakterlerden hiç söz etmedim. Caner, Nergis, Adnan, Cengiz ve tabi ki Azmi ile tanışmaya hazır olun. Çünkü onları detaylı anlatmayacağım. Genel olarak kurguyu sevdim. Yazarın kalemi etkileyiciydi. Özellikle okurken heyecanın düşmemesi benim hoşuma gitti. Çünkü kitap yaklaşık 400 sayfadan oluşuyor. Böyle harmanlanan kurgularda heyecan dozunu korumak kolay değildir ama yazarımız sayfalar arasına dengeli bir şekilde dağıtmıştı. Konu geçişleri okuyucuyu yormayacak şekilde ve birbiriyle bağlantılıydı. Bu kadar kaosa rağmen aşkın filizlenme ihtimali ise insanlara özgü hayatın devamını müjdeler gibiydi. Kitabın sonu akıllarda merak uyandıracak şekilde bitti. Seri olacağı için devam kitabını merakla beklediğimi dile getirebilirim. İnanın devam kitabında bizi nelerin beklediğini bilmiyorum. Çünkü yazarın tahminlerimin sınırlarını zorlayan bir kalemi var. Yani "Yaratıcı bir kalem" vurgusunu yapabilirim. Sizlere de okumanızı tavsiye ediyorum.

PotansiyelAli Karababa · Ateş Yayınları · 202212 okunma

·

36 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gizem Kısacıklar