Gönderi

Şubatta süsen çiçeği, temmuzda nilüfer olmak... Nisanda papatya okumak, ağustosta gelincik çiçeğiyle dolaşmak... Bazen sevgiliye sunulan kıpkırmızı gül demeti gibi aşk solumak bazen de masumiyet kokan bembeyaz karanfil gibi tevazu yaşamak... Mor menekşelerle asalete, lavantalarla nezakete bürünmek... Hayatın bulanıklığından mavi tonajlı çiçeklerin kollarına kendimizi bırakıp, yemyeşil çiçeklerin soluğunda yaşama yeniden tutunmak olmalı her güne başlangıcımız. Sarı bir fulya buketinin neşeliliğinden, pembemsi kamelyanın mutluluğunu kıskanmak nazımız olmalı mesela...
Sayfa 17
·
96 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.