Uzun süredir okumayı planlayıp gerek üşengeçlik, gerek korku (evet korku) sebebiyle okuyamadığım, 2023 ile beraber başlayıp bitirdiğim bir baş yapıt. Demek ki Tanrı'nın benim
Ethica'yı 2023 yılında okumam ile ilgili bir fikri varmış, bu fikir zihnin özünün nesnesi olan beden ile yani benim bedenim ile izhar etmiş, fikrin fikri ile bu satırları yazdırmış ve bu incelemeyi okuyacak olan insanların fikriyle beraber sonsuz bir döngüye girmiş.
Ne kadar karışık ve anlaşılmaz bir giriş oldu değil mi ? Bende bu kitabı okurken aynı bu duygular ile karşılaştım sıklıkla.
Ethica'yı okumak, en azıdan biraz olsun anlayabilmek için Monizm, Determinizim ve Panteizm kavramlarına biraz aşina olmalı.
Baruch Spinoza çağına göre gayet radikal fikirlere sahip bir düşünür. Zaten eserinin kendisi öldükten sonra yayınlanmasını istemesinden de anlaşılabilir.
Eser 5 Bölümden oluşuyor. İlk bölümde
Baruch Spinoza'nın Tanrısı ile tanışırız. Tanrı'yı o kadar çok birler ki Spinoza, duyularla ve duygular ile anlaşılan herşey Tanrıdır der bize. Herşey Tanrının bir fikri. Özgür İrade diye bir kavramı kabul etmez. Özümsemesi zor, anlaması zor bir fikirdir. Zaten çoğu insan kabul etmez böyle bir şeyi. Tabi amacımız Spinoza'yı tenkit etmek değil, onun gözüyle bakabilmek olmalı. İkinci bölümde zihni, bedeni ve ikisinin ilişkisini inceler. Zihni Tanrının Düşünce Sıfatına, Bedeni ise Varoluş Sıfatına nispet eder. Üçüncü bölümde artık duygulara geçiş yapar. Dördüncü Bölümde duyguların kuvveti ve Beşinci bölümde de insan nasıl erdemli bir yaşam sürmeliye gelir konu. Burada tafsilatlı bir anlatıma kaçmak mümkün değil.
Ethica çok hacimli bir eser ve benim bunu şerh etmeye ne gücüm ne bilgim yeter.