Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

ON DÖRDÜNCÜ DEVA Ey gözüne perde gelen hasta! Eğer ehl-i îmânın gözüne gelen perdenin altında nasıl bir nûr ve manevî bir göz olduğunu bilsen "Yüz bin şükür Rabb-i Rahîm'ime!" dersin. Bu merhemi îzâh için bir hâdise söyleyeceğim. Şöyle ki: Bana sekiz sene kemâl-i sadâkatle hiç gücendirmeden hizmet eden Barlalı Süleyman'ın hâlasının, bir vakit gözü kapandı. O sâliha kadın, bana karşı haddimden yüz derece fazla hüsn-ü zan ederek "Gözümün açılması için duâ et." diyerek, câmi kapısında beni yakaladı. Ben de o mübarek ve meczûbe kadının salâhatini duâma şefaatçi yapıp "Yâ Rabbi, onun salâhati hürmetine onun gözünü aç." diye yalvardım. İkinci gün Burdurlu bir göz hekîmi geldi, gözünü açtı. Kırk gün sonra yine gözü kapandı. Ben çok müte'essir oldum, çok duâ ettim. İnşaallah o duâ, âhireti için kabul olmuştur. Yoksa benim o duâm, onun hak kında gayet yanlış bir bedduâ olurdu. Çünkü eceli kırk gün kalmıştı. Kırk gün sonra -Allah rahmet etsin- vefât eyledi. İşte o merhûme, kırk gün Barla'nın hazinâne bağlarına rikkatli ihtiyârlık gözüyle bakmasına bedel; kabrinde, cennet bağlarını kırk bin günlerde seyredeceğini kazandı. Çünkü îmânı kuvvetli, salâhati şiddetli idi. Evet bir mü'min, gözüne perde çekilse ve gözü kapalı kabre girse, derecesine göre, ehl-i kubûrdan çok ziyâde o 'âlem-i nûru temâşâ edebilir. Bu dünyâda çok şeyleri biz görüyoruz, kör olan mü'minler görmüyorlar. Kabirde o körler, îmân ile gitmiş ise o derece ehl-i kubûrdan ziyâde görür. En uzak gösteren dürbünlerle bakar nev'inde, kabrinde derecesine göre cennet bağlarını sinema gibi görüp temâşâ ederler. İşte böyle gâyet nûrlu ve toprak altında iken göklerin üstündeki cenneti görecek ve seyredecek bir gözü, bu gözündeki perde altında şükür ile sabir ile bulabilirsin. İşte o perdeyi senin gözünden kaldıracak, o gözle seni baktıracak göz hekîmi, Kur'ân-ı Hakim'dir.
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.