Ase`l`haN

Sabitlenmiş gönderi
"İnsan çiçek gibidir, Allah’tan uzaklaştığında ruhu solmaya başlar."
Reklam
Kurtuluş yolunu arıyorsan şayet harıl harıl Mucizeler sahibi Muhammed’in yoluna sarıl! (S.A.V.)
Ehmedê Xanî
Ehmedê Xanî
“Şeyhlik, Sofilik ve keramet, ilim okumak ve onunla amel etmektir/ kuşkusuz halvet yerin okuduğun hücren, tarikatın ise şeriattır.”
Ehmedê Xanî
Ehmedê Xanî

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kibir dayanağın olsa sende yoktur bir cevher Sırtındaki kitaplar sana kazandırmaz değer!
Ehmedê Xanî
Ehmedê Xanî
Ya Rabbi ismi azamlarını bizde tecelli ettir. Bizi, bizde var ettiğin bu mucizelere layık olabilen kullarından eyle. ( Kitaplarımın birine bir zaman not etmişim..)
Reklam
İnsanlar ilme muhtaçtır, İmam Ahmed'in dediği gibi ; İnsanlar yemeye, içmeye günde bir veya iki kere ihtiyaç duyarlar. İlme olan ihtiyaç ise insanın aldığı nefes sayısıncadır."
Buhari, sahihinde şu hadisi rivayet etmiştir, Sehl ibn Sa'd'dan rivayet edildiğine göre: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in yaptığı bir gazvede, Peygamber in beraberinde müslümanlardan yana harbederek müslümanlara, büyük fayda veren bir adam vardı. Peygamber ona doğru baktı dedi ki: Her kim ateş ehlinden olan bir kimseye bakmayı arzu ederse, şu adama baksm! Bu söz üzerine oradaki topluluktan bir kimse, o adamın arkasından gitti. O adam hakikaten müşrikler aleyhine en şiddetli darbeler indirmekte olan bir hal üzerinde idi. Nihayet yaralandı da (acılara sabredemeyip) çabuk ölmek istedi. Ve hemen kılıcının sivri tarafını iki göğsünün arasına koydu ve üzerine yüklendi. Nihayet kılıcın ucu iki küreğinin arasından dışarı çıktı (ve öldü). Onu takip eden kimse süratle Peygamber'in yanıma döndü ve dedi ki: Ben şehadet ediyorum ki, Sen Allah'ın Resulüsün! Rasûlullah dedi ki: Bu şehadetin sebebi nedir? Dedi ki: Sen falan kimse için dedin ki: Ateş ehlinden olan bir kimseye bakmayı arzu eden, şu adama baksın. Halbuki o zât, bizim içimizde müslümanlara faydalı olmak yönünde, bizim en büyük olanlarımızdan biri idi. Bu sözünüzden, ben onun cihad üzere ölmeyeceğini bilmiştim. Onu ta'kib ettim, yaralanınca (acısına sabredemeyip) acele ölmek istedi de, kendini öldürdü. Bunun üzerine Nebi sallallahu aleyhi ve sellem dedi ki: Şüphesiz bir kul, cennet ehlinden olduğu halde ateş ehlinin amelini işler, bir kul da ateş ehlinden olduğu halde cennet ehlinin amelini işler. Ameller ancak sonuncuları ile değerlendirilir."
Cuma'ya ve cemaate devam edin. Sünnete, imana ve dinde derin kavrayış sahibi olmaya sıkıca sarılın.
Kader; hayrıyla ve şerriyle Allah azze ve celle'dendir. Allah'ın iradesinin, kazasının (hükmettiğinin) ve takdirinin dışında hiçbir şey gerçekleşmez.
Reklam
Allah azze ve celle ahirette görülecektir. Mü'minler, O'na gözleriyle doğrudan bakacaklar ve O'nun kelâmını duyacaklardır.
Abdurrahman bin Avf, O'nu (s.a.v.) hüzünlü ve gözü yaşlı görüp: "Ya Resulullah kâinat senin için yaratıldı. Sen alemlere rahmetsin, söylesene sen de mi ağlıyorsun?" dediğinde; Efendimiz (asm); "Göz yaşarır, gönül mahzun olur ama şu ağızdan Allah'ı hoşnut etmeyecek hiçbir cümle çıkmaz ey Abdurrahman." diye cevap veriyor.
Allah sevdiği kullarına ahirette azap etmemek için günahlarına kefaret olsun diye bu dünyada sıkıntı verir.
"Hamd Allah'a mahsustur, O ki nimetlerinden birinin şükrünü edâ etmek ancak kendisinden bir nimet ile mümkündür. Bu nimet de önceki nimetlerine şükreden kimseye yeni bir nimetin verilmesini sağlar. İnsanın bu nimet dolayısıyla da şükretmesi gerekir. Vasfedenler O'nun azametinin künhüne eremezler. O, kendisini vasfettiği gibidir, yarattıklarının vasfettiğinden de yücedir. Kerem-i vechine, izzet-i celâline yakışır bir şekilde Allah'a hamd ederim.
Resim