“İnsan olmak zor zanaattir.” Belçikalı yazardan okuduğum ilk kitap, okuduğuma da çok memnun oldum. Kitabı bitirdiğimde tüylerim diken diken oldu ve kesinlikle tavsiye ederim. 2. Dünya Savaşı dolaylarında ülkesi işgalcilerle dolu olan, babasız büyüyen ve bulduğu her fırsatta kendine zarar verici davranışlarla yazgıya kafa tutmaya çalışan aslında bana göre sadece sevilmeye ihtiyaç duyan Frank, henüz çok genç olmasına karşın pek çok suça karışıyor. Kitabın ilk kısmında Frank’in genel hatlarıyla ilişki içinde bulunduğu insanları, karıştığı suçları okuyoruz. Ancak kitabın ikinci bir kısmı var ki soluk almadan okunuyor. Bu kısımda savaş döneminde hapishaneye çevrilmiş bir okula tıkılan Frank’in kafasından geçenleri, günden güne değişen psikolojisini, hapishanenin karanlık ortamını bütün detaylarıyla okuyoruz ki bu kısmı çok çok güzeldi. Kitabın başlarında etrafında göz gezdirdiği kar hep kirliyken ve hep etrafındaki insanları küçümserken Frank, kitabın sonuna doğru sabrının sonucu olarak artık etrafındaki karı ak görmeye başlıyor ama biz onu bu noktaya getiren beyni içinde dolanıyor, ardı arkası kesilmeyen düşüncelerini ve çıkarımlarını okuyoruz. Bazı anlarda psikolojik bir gerilime dönüşen kitap, temposunu arttırarak bitiyor. Ben çok beğendim. İnsan psikolojisine meraklı kişilerin de beğeneceğini düşünüyorum. Bazı yönleriyle, okul içinde geçmesi, işgalcilerin/Nazilerin soğuk balık gözlerine sahip olması ve bazı temalarıyla, Tanrısız Gençlik’e benzettim. Onu da çok beğenerek okumuştum.

Kirliydi KarGeorges Simenon · Everest Yayınları · 201771 okunma

·

76 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.