17.YY Modern Felsefenin önemli ismi Gottfried Wilhelm Leibniz matematik, din, tarih, siyaset, felsefe gibi farklı alanlarda yaptığı çalışmalarla ünlüdür. Hesap makinesi mucidi, ikili sayma sistemini geliştirmiş. Felsefe tarihine de yaptığı yeniliklerle önemli katkılarda bulunmuş. Doğada var olan düzeni var oluşu açıklayabilmek için mantık alanında yaptığı yenilikten destek alarak fiziksel zorunluluktan metafizik zorunluluga geçiş yapmış. Çünkü Fizik nedenleri vermez nasılları verir. Nedenleri araştırırken sonunda metafizik alandan destek almanın gerekli olduğunu savunur.
Kitabın ilk bölümünde Monadoloji 90 maddeden ve Doğanın ve ilahi inayetin akla dayalı ilkeleri , ikinci bölümde konuya dair mektuplardan oluşmuş.
Descartes'ın cevher kavramından etkilenerek, Monad teorisini geliştirmiş. Leibniz'e göre Varlığın yapı taşı olan tüm Monadlar metafizik bir anda Tanrı tarafından tasarlanarak yaratıldı. Alt parçaları, bileşenleri olmadığı için oluşum süresi yoktur. Varlık sahasında çıkarlar ve geri geri giderler, ölme geri çekilmedir. Fizik dünyayı mümkün kılan Metafizik ögeler olan Monadlar yalın oldukları için etkileşime giremezler. Kapıları ve pencereleri yoktur. Eğer onları misket gibi düşünürsek yanlış olur. Bir kabın içine koymuş gibi düşünürsek, o zaman da monatlar yapı taşı olmaz kap yapı taşı olur. Oysa Monad Temsiller Birliğidir. Bunun anlamı; Fenomenal düzeyde, görüntü düzeyinde olan herşeye dair temsiller içinde var. Bu temsiller sayesinde herşeyi öğrenebiliriz. Görünüşler Dünyası Temsiller Dünyasıdır. Bu temsiller ilahi bir uyum içinde birbirleriyle uyuşunca fenomenal düzeyde birbirlerini fark edebiliyorlar.
Zaman ve mekan Monadın içinde.
Temsillerin yanyana olan birlikteliği mekânı, temsillerin ardarda olan birlikteliği de zamanı oluşturuyor.
Bir olgunun doğruluğu onun yeter sebep ilkesine sahip olduğu üzerinden görebiliriz. Evren vardır. Onu oluşturan monadlar arasında herşey nedensellik ilkesi icinde bir uyumla hareket eder. Açıklanabilir olayların tek koşulu kendisidir.Bazı açıklanamayan olaylar vardır bunda İnsan aklı bu gerekçeleri fark etmek için yeterli olmadığından metafizik düzlemde monad ve algılar üzerinden tüm gerekçeleri bilen sonsuzluk kaynağı Tanrı tarafından kontrol edilir. Bu olgular ilahi ahenk içinde birbirleriyle zorunlu bir ilişki içindedir. Tanrı bilgi, kudret, irade, iyi, doğru önermeler sahibidir. Zorunlu önermeler Tanrı tarafından belirlendiyse mümkün dünyaların en iyisi bu dünyadır. Bütün varolanlar; her şeyi bilen, her şeye gücü yeten ve mükemmel iyi olan Tanrı’ya daha hiç var olmadan muhtaçtır. Tanrının varlığı evrenin varlığı için zorunludur.
Leibniz ilahi aşka çok önem verdiği için Stoa felsefesini de eleştiriyor.
Kitap ince olmasına rağmen içinde barındırdığı Monad felsefesini çözebilmek için farklı kaynaklardan destek alarak okuyabildim. Konu araştırdıkca derinleşti ama anladığım kadarıyla özet olarak yazmaya çalıştım. Leibniz 'in mantık alanında yaptığı yeniliği keşfedebilmek için Klasik felsefe bilhassa Aristoteles mantığı ile ilgili bilgi gerekli aynı zamanda
konuya ilgi duyanlar için mutlak okunması gerekenler arasında yerini almalıdır diye düşünüyorum.
Keyifli okumalar dilerim.