Gönderi

224 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
#Okudum #KitapYorum #Mürebbiye #HüseyinRahmiGürpınar #TürkKlasikleriSerisi #PusluYayınları #Roman #222sayfa Merhaba arkadaşlar, Bugün sizlere Türk klasikleri serisi'nden, diliçi çevirisi Özlem Gündoğduya ait Puslu Yayınlarından çıkan Hüseyin Rahmi Gürpınarın "MÜREBBİYE" isimli romanını tanıtmaya çalışacağım. Gürpınar eserlerinde 19 ve 20’nci Yüzyıl başındaki İstanbul yaşamını gerçekçi bir biçimde yansıttı. 1894’te İkdam gazetesine geçti. Kendisine büyük ün sağlayan ilk eseri “Mürebbiye” ile “Metres”, “Tesadüf” ve “Nimetşinas” bu gazetede tefrik edildi. Küçük tanıtımdan sonra bende bıraktığı hisleri paylaşmak isterim: Hiiiiçç bitmese dediğim bir kitaptı. Nasıl eğlendim! Nasıl güldüm! Nasıl heyecan duydum anlatamam. Tek kelimeyle mükemmeldi. Aslında trajikomik bir eser. Ama bilirsiniz ağlanacak halimize gülme hususunda birinciyiz. Gürpınarın dili öylesine tatlı ki! Sizi sarmaşığın dalları gibi sarıp sarmalıyor. Okuyucu da zaten dünden bülbülün güle olan serenatını büyük bir şevkle dinlemeye gönülden hazırdır bile. Bir kere romanda şiveler, söz dizimleri hiç orjinalinden kopmadan okuyucuya bire bir aktarılmış. Sanki kitaptaki tüm kahramanlar oturduğunuz odada. Bunu sağlayan mahir kalemiyle Hüseyin Rahmi. Sanki doğuştan yazar doğmuş adam. Sen otur kalemi, kâğıdı al, yıl 2023 olsun, milleti ağzı açık, hayran bırak kendine diye bir misyonla dünyadan geçmiş ol. İnanın işlerimi çabucak bitireyim de şu Mürebbiye'yi okuyayım diye gün içinde kendimle yarışır hale geliyordum. İşte bunu yakaladınız mı, Mina Urganın bir kitap okuma düsturu var o gelir aklıma der ki: “Karpuzu kestin, baktın ki kabak. gene de zorla yiyecek misin o karpuzu?” canım Fethi Naci'nin bu cümlesinden sonra başladığım her ne ise, hoşlanmadığım yerde bırakmaya karar verdim. Kitabı da, insanı da." bu ilke benim için tüm zamanların kuralı. Burada" Mürebbiye" karpuzun göbeği. Yani şeker mi şeker. Sanırım pek çoğunuz kışta karpuz yemek ister!!! Şimdi birazda konusuna giriş yapayım. Matmazel Anjel, doğup büyüdüğü Parisin kenar mahallelerindeki sefil hayatını geride bırakıp, zengin bir ailenin hanımı olmak konusunda kararlıdır. Anjel'in kaderi İstanbullu Dehri Efendi ailesinden birkaç masumun eğitim ve terbiyesinden sorumlu öğretmen olarak atanmasıyla değişir. Mürebbiyelik Anjel'e istediği kazancı sağlamayınca, evin en küçüğünden en büyüğüne bütün erkeklerini fethetmek için hazırladığı dehşetli programı derhal uygulamaya girişir. Anjel'in odasının bulunduğu koridorda gölgeler dans etmeye başlar. Ev ahalisi giderek birbirine düşer, sınırlar zorlanır ve finalde büyük bir sürpriz beklemektedir. Kendi döneminin Avrupalı romancıların, filozoflarını yakından takip eden Hüseyin Rahmi, Mürebbiye'de geniş bir kültürel coğrafyaya referanslarla kurgusunun katmanlarını derinleştiriyor. Herkes davranışına kendi aklıyla karar verir. "Akılları mezada vermişler de herkes gene kendi aklını beğenip almış." sözü ünlüdür. (say. 49) Yalanın sözle olanı edepsizlik sayılırken, kalemden çıkanı hüner, kitap şeklinde parayla satılması ise ilerici medeniyetin yazarlara verdiği tuhaf bir ayrıcalıktır. (say. 20)
Mürebbiye
MürebbiyeHüseyin Rahmi Gürpınar · Puslu Yayıncılık · 20197,6bin okunma
·
156 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.