Gönderi

Sen de gideceksin !
Bir göz kırpışa daha mecalsiz, bir dakika sonrasından habersiz, gideceksin ! •Öğle ezanı okunmadan ya da sabah, bir abdest daha alamadan, bir secde daha yapamadan, ansızın bir  gidişle, vedasız hem de, gideceksin ! Son yediğin lokmayı sindiremeden, tadı damağındayken üstelik, aç ya da tok, hesabı ödemeden, ellerine sağlık diyemeden, çaydan bir yudum daha alamadan belki, gideceksin ! Hergün olduğu gibi uyumuşken, alarmlar kurmuşken, ertelediğin alarm tekrar çalmadan, son gördüğün rüyanı da anlatamadan belki, yorgun üstelik, gideceksin ! Yarına ertelediğin, zamanı var daha dediğin, yapamam, değişemem, zor geliyor, olmaz dediğin ne varsa, yapabilmen için bir şans daha verilmeden, belki çok geç kalmış olarak, gideceksin ! Küs olduğun arkadaşın ya da akrabanla, annenle babanla, üç değil üçyüz gün olmuşken, belki de rahmetten cüdâ helalleşmeden, barışamadan, haklı da olsan, belki de haksız, gideceksin ! Sana verilen bütün rızkı ev, araba, eşya, elbise taksitlerine pay etmişken, bir yetimin başını okşayamadan, avucuna bir lokma koyamadan, nefesinle dahi olsun üşüyenlerin ellerini ısıtamadan, belki de nasipsiz, gideceksin ! Bir güneş daha doğmadan, bir yarın daha olmadan, sevdiğin dizinin son bölüm fragmanını da seyredemeden belki de, öylece gideceksin. Adın sanın unutulacak ! Kaç defa döndü devran, kaç nesil geçti kim bilir! Kaç çocuk ağladı babasının ardından, ya da kaç anne bebeği doğunca mutluluktan ! Bir kez daha sevdiğini söyleyemeden, cümleler içinde düğüm, susup, konanlar ve çabuk göçenler yurdundan çaresiz, sen de gideceksin ! Heey! "Sen" diyorum, Duymuyor musun ? Sen de gideceksin!
·
154 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.