*spoiler “Bu çok akıllıca hazırlanmış bir yapboz bulmaca gibiydi, bu bulmaca öyle zekice hazırlanmış ki yerine yerleştirilen her yeni parça çözümü daha da zorlaştırıyordu.” Tıpkı hayatlarımız gibi. Elimizde bir sürü yapboz parçasıyla büyüyoruz. Parçaları nereye koyacağımızı bulmak zor. Bazen koyduklarımızın aslında oraya ait olmadıklarını da fark ederiz. Bu bütünü tamamlamaya bütün hayatımızı adarız aslında. Çözüme ulaşmanın kolay olmadığı gibi zamanımızı da alır bizden bu bulmaca. Çözüme ulaşmak zorlaşıyor muydu yoksa biz parçaları doğru yerlere koyduğumuzu zannederken aslında yanlış yerlere mi yerleştiriyorduk? Dünyaca ünlü Dedektif Hercule Poirot, Suriye’de çözümlediği bir olayın ardından trenle İstanbul’a gelir. Dedektif birkaç gün İstanbul’da kalmayı hedefliyor ve sonra Londra’ya dönmeyi düşünüyordu fakat işler istediği gibi gitmez. İstanbul’da otele yerleştikten çok kısa bir süre sonra acil bir telgraf alır ve ilk kalkan Doğu Ekspresi ile dönmesi gerekir. Fakat tren, şaşırtıcı bir şekilde, o mevsimde ilk kez bu kadar doludur. Öyle ki, Yataklı Vagonlar Şirketinin yöneticisi arkadaşı olmasaydı dedektif trene binemeyecekti. Dedektif trene biner, yolculuk başlar ve trende şimdilik her şey yolundadır. Poirot otelde karşılaştığı Bay Ratchett’a burada da rastlar. Bay Ratchett canının tehlikede olduğunu söyleyerek Poirot’a iş teklif eder ve ondan yardım ister fakat dedektif kabul etmez. Yolculuk devam ederken ikinci günün gecesi tren kara saplanarak durur. Sabah herkes kontrol edilirken karşılaşılan manzara ise kaosa sebep olur. Bay Ratchett öldürülmüştür. Üstelik kapısı içeriden kilitlidir. Peki ama cinayeti kim işlemişti? Trenden birisi mi yoksa molada trene girip çıkan birisi mi? Ve nedeni neydi? Poirot’un arkadaşı olan şirketin yöneticisi ondan olayı çözmesini ister. Herkesi tek tek sorguya alan dedektif, ifadelerle delilleri birleştirmeye başlar. Poirot’un elindeki deliller bir mektup, bir mendil, bir pipo, bir kimono ve bir bıçaktır. Bunlara karmaşık ifadeler ve trendeki herkesin bir şekilde Bay Ratchett ile bağlantılı olması da eklenir elbette. Dedektifin aksine çok tedirgin olan yönetici çözüme ulaşamayacaklarını düşünür fakat Hercule Poirot olayı kehanet sayılabilecek bir şekilde çözümler; hem de iki farklı tahminle. Peki katil kimdi ve cinayet neden işlenmişti? Polisiyenin kraliçesi olarak anılan ve bu roman türünün önde gelen yazarlarından olan Agatha Christie, en sevilen kitaplarından olan Doğu Ekspresinde Cinayet’i, İstanbul’dayken kaleme almıştır. Sık sık İstanbul’a gelip kalan yazar bu eserini Pera Palas Otel’de, 411 numaralı odada yazmıştır. Dönemin şartlarına bakarak değişik bir alanda bu kadar zekice ve başarılı bir şekilde eserler vermesi, yazarın günümüzde de popülerliğini korumasını sağlıyor. Akıcılık, kurgu, gerilim ve merak uyandırması bakımından son derece başarılı olan yazar, bütün kitaplarında aynı sadeliği kullanarak okuyucuyu olay örgüsüne dahil etmeyi başarıyor. Ayrıca yazarın sevilen karakterlerinden olan Hercule Poirot ise tam 33 roman ve 54 kısa hikayede boy gösteriyor. 1974 ve 2017 yılları olmak üzere aynı adla beyaz perdeye iki kere uyarlanan kitabın, filmleri de oldukça başarılı olmasına rağmen kitabın çok daha etkileyici olduğunu söylemek gerekir.

Doğu Ekspresinde CinayetAgatha Christie · Altın Kitaplar · 201926,3bin okunma

·

36 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İlayda İnce