Gönderi

"Kendini öldürmeye çalışan sözde 'ruhsal depresyondaki' kişi bunu 'umutsuzluktan' ya da yaşamdaki eksikliklerin giderilemeyeceğine dair duyduğu inanç nedeniyle yapmaz. Ölümün aniden cazip görünmesinden dolayı da yapmaz. İçindeki görünmez ıstırabın dayanılmaz bir seviyeye ulaştığı kişi, sıkışıp kalmış bir insanın eninde sonunda yanan bir gökdelenin penceresinden atlayacağı gibi kendisini öldürecektir. Yanan pencerelerden atlayan insanlar hakkında yanılgıya düşmeyin. Onların yüksekten düşme korkusu, aynı pencerede durup manzarayı seyreden sizin ya da benim için ne kadar büyükse o kadar büyüktür; yani düşme korkusu daima sabit kalır. Burada değişken olan unsur ise ateşin alevlerinden kaynaklanan ikinci bir korkudur: Alevler yeterince yaklaştığında, düşerek ölmek iki korkudan biraz daha az korkunç olanı haline gelir. Düşmeyi arzulamak değil; alevlerden korkmak. Yine de kaldırımda aşağıya bakıp "Yapma!" ve "Dayan!" diye bağıran hiç kimse bu atlayışı anlayamaz. Gerçekten anlayamaz. Düşmenin çok ötesinde bir dehşeti gerçekten anlamak için bizzat kapana kısılmış ve alevleri hissetmiş olmanız gerekir."
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.