Doğan Cüceloğlu "Bir kadın, bir ses" kitabında Türkiye'de varolan kadınlardan yalnızca bir tanesi "Saniye Çelik'" in hayatına ışık tuttu. Saniye Çelik 30 yıl boyunca eşinin ona tanıklık etmesini ve insan yerine koymasını, çocuklarına da hak ettiği sevgiyi göstermesini büyük bir sabırla bekledi. Ailesi dışında herkesle iyi geçinen Mehmet Çelik'in eşine ve çocuklarına bu derece kayıtsız kalması, eşine fiziksel, çocuklarına duygusal şiddet göstermesinin sebepleri arasında alkole bağımlı olması ve toplumda erkeğin sevgisini ailesine göstermesinin eziklik olduğu inancının yaygın olmasından kaynaklandığı söylenebilir. Saniye Çelik ve çocukları bir gün Mehmet Çelik'in onlara sevgi ve değerini yansıtacağını hayal ederek 30 yıl beklediler. Fakat bu hayali Mehmet Çelik'in beklenmedik bir şekilde ölümüyle son buldu. İçlerinde hâlâ bir eksiklik olduğunu hissetmelerinin sebebiyse Saniye Çelik'in eşinin gözünde asla değerli olmayacağının ölümle kesinleşmesi olmasından kaynaklanıyor. Kitapla ilgili ana fikrimse yaşamda en zor ve önemli şeyin varolmanın, değer görmenin karşındaki kişiye ispat etmeye çalışmak. Bundan daha acı bir şey olmasa gerek. Doğan Cüceloğlu ölümünden önce önemli bir konuya daha parmak basmış ve kadınlara verilen değerin toplum için gerekli olduğunu vurgulamıştır. Saygı ve rahmetle anıyorum.