Hayat, bir ip gibi yağan yağmuru andıran anlardan oluşuyordu. Tıpkı yağmur damlaları gibi hayattaki anlardan sadece birine dokunmak, onları sayıp sıraya koymak ya da bu anların değerini ölçmek imkânsızdı.
Önemli olan yağmurun altında, içinde olmaktı.