Bütün sevişenler için en büyük işkence olan ayrılığın acısını ilk kez tadıyordu. Artık bütün dünya boş, hayat boş herşey bomboş geliyordu ona .Soluk alamaz olmuştu. Öldürücü bir bunalımdı bu.
Hele insanın çevresinde hâlâ sevgilisinin buralarda yaşadığını gösteren maddi izler duruyor , etrafımızdaki şeyler onun acısını canlandırıyorsa ve alışık olduğumuz dekorun içinde yaşamak zorunda kalıyor da yitirilen mutluluğu yeniden yaşamak için çırpınıyorsak , bu bunalım daha dayanılmaz olur . O zaman bir uçurumun kenarında buluruz kendimizi . Eğiliriz , başımız döner düşecek gibi oluruz, düşeriz. İnsan kendini ölümle karşı karşıya bulur. Gerçekten de böyleyizdir. Sevilen insanın yokluğu başka bir ölümdür.